Peyami Posts
You can find Peyami books, Peyami quotes and quotes, Peyami authors, Peyami reviews and reviews on 1000Kitap.
"Ne kadar benzemezmişim ben bana."
Sayfa 81 - PeyamiKitabı okuyor
“En âfâkî zannettiğimiz romanlar bile, muharririn ruhunu muhayyel kahramanlar vasıtasıyla aksettiren bir otobiyografiden başka bir şey değildir.”
(Bir Tereddüdün Romanı/syf:78)
Sayfa 126Kitabı okudu
Öyleyse, "milliyet olmayan yerde şahsiyet, şahsiyet olmayan yerde, insan yok" tu.
Sayfa 369Kitabı okudu
Bir Akşamdı romanında....
"İnsan yalnız kalmamak için evlenir, Meliha Hanım, fakat evlendikten sonra büsbütün yalnız kalır"
Sayfa 292Kitabı okudu
Peyami....
"Eğer yalan söylemek başkalarının zevki ise, o yalanı tekzip etmek de benim zevkimdir. Hatta zevkimden de fazla bir şeydir: Vazifem"
Sayfa 106Kitabı okudu
Unutkanlık
“Kumun üstüne bırakılmış
Bir su parçası
Denizin bir unutkanlığıdır
Uzak dağlarda
Kaybolmuş bir bulut
Rüzgârın bir unutkanlığıdır
Toprağa düşmüş
Gümüşlü bir kanat
Geçen kuşun bir unutkanlığıdır
Hülyaya dalmak ve ağlamak
ihtiyacı
Gençlik günlerinin bir unutkanlığıdır.”
M. Georges Bonneau
(Peyami Safa /Büyük Avrupa Anketi syf: 65
Sayfa 267Kitabı okudu
Arap harflerini bilmeyen bu nesil de, Bâbıâli caddesinin bir küfeyi dolduramayan birkaç telifiyle tercümesinden başka okuyacak bir şey bulamıyor, kuru ve yavan mektep bilgisiyle kalıyor. Bütün dalları ve kollarıyla ne memleketinin tarihinden, ne edebiyatından, ne din akidelerinden, ne lisanının tekâmül safhalarından, ne Türk, ne Arap, ne Acem, ne Frenk medeniyet ve kültürlerinden haberi var. Çünkü bunların hiçbiri mektepte üstünkörü öğretilmez.
Sayfa 117 - Üç Nesil Farkı, YM, 5 Nisan 1939Kitabı okuyacak
İnce, cılız bir boyun üzerinde kocaman bir baş... Yorgun çizgili bir yüz. Solgun bir ten, ağır kımıldanışlı, azıcık şiş kapaklar altında henüz uyanmış hissini veren dalgın, derin, fakat boş gözler. Bu boşluk duygusu belki de onlardaki maviliğin tesiridir. Keskin bir çizgiyle düşen alında bakışlarınız tutunamadan kayar ve kemerli mağrur bir buruna takılıp kalır. Peyami Safa'yı en çok galiba bu mağrur burun ve acı mânâlı ağız anlatıyor. Boyuna göre sesi gürdür. Tok tok konuştuğunu işitince, arkasında daha gürbüz bir adam arayacak olursunuz. Eskiden yürüyüşü daha hızlı, duruşu daha yumuşaktı. Son yıllarda adımları ağırlaştı, burnundaki gurur bütün varlığına yayılır gibi oldu. Önceleri kolay gülümserdi; şimdi çatgın bir yüzle geçiyor. Bu, belki de incittiği kimseleri daha evvel davranıp bastırmak için düşünülmüş bir tedbirdir.
Sayfa 35 - Hakkı Süha Gezgin, ''Peyami Safa'', YM, s. 76, 11 Birinciteşrin 1940Kitabı okuyacak
On dokuz senelik yazı hayatımda, bu cemiyet bana bir hafta istirahat hakkı vermemiştir.
Sayfa 36Kitabı okudu
:D
Matematik kadar taş düşsün başlarına o hocaların.