Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi
İbrahim CananEn Eski Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi Gönderileri
En Eski Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi kitaplarını, en eski Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi sözleri ve alıntılarını, en eski Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi yazarlarını, en eski Peygamberimizin Yanılma(ma)sı Meselesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaten İslâm'da dini yönü olmayan, ibadet sayılmayan amelimiz yok.
Şu dini, şu da gayr-ı dini diye kesin hatlarla ayırabileceğimiz fiilimiz yok diyebiliriz.
Çünkü peygamberler sadece tebliğ veya tebliği açıklayıcı bir fonksiyon üzere gelmediler, aynı zamanda her hususta örnek olmak üzere geldiler (Ahzab, 21).
Şurası açık ki, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam melek suretinde gelseydi, insanlar onu ne dinlemeye ne de görmeye tâkat getiremezlerdi.
Resülullah Aleyhisselatu Vesselam da beşeri yönüne dikkat çeker ve öncelikle bir kul olarak algılanmasına ehemmiyet verir. “Ben sizin gibi bir kulum...” “Bana vahyedilmeyen şeyler hususunda sizin gibiyim.” buyurur.
Bazı rivâyetler, Hz. Peygamber'in “kulluk vasfı'nı “Peygamberlik vasfına takdim ettiğini gösterir. Nitekim, yeni Müslüman olan zatlardan biri, imanını ilân ederken, kelime-i şehadetteki sırayı bozarak:
“Şehadet ederim ki Murhammed Allah'ın Resulü ve kulu'dur.” der.
Aleyhisselatu Vesselam derhal müdahale ederek düzeltir ve
“Ben peygamber olmazdan önce kul oldum,
“Kulu ve Resulü” de !” buyurur.
Zengin, fakir, hür, köle ayırımı yapmaksızın bütün insanlarla hem-hâl oluşu,
Kuran'da da tescil edilen, müşriklerin belli başlı itirazlarından birinin sebebini teşkil ediyordu :
“Sana bizim basit görüşlü, ayak takımlarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz”
(Hud, 27) diyorlardı.