Platon'un Bilgi Kuramı sözleri ve alıntılarını, Platon'un Bilgi Kuramı kitap alıntılarını, Platon'un Bilgi Kuramı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tıpkı gebe kadını doğurtan ebe gibi, Sokrates’in işlevi de kendi düşüncelerini üretip aktarmak değil, onların anlıklarında doğum sancıları çeken düşünceleri meydana çıkarmak...
Yanlış olanı düşünmek var olmayanı düşünmektir; ancak bu hiç bir şeyi düşünmektir; ve bu yine, şöyle yada böyle, düşünmemektir: öyleyse, yalnızca var olan şeyi düşünebiliriz, ve tüm yargılar doğru olmak zorundadır.
En yüksek değeri insanda, birey insanda gören ve birey insanın kendisini insan olarak gerçekleştirmesini insanın en yüksek ereği olarak düşünen bir hümanist.
Bireyin doğruyu arama, doğruya sahip olma ve ihtiyacı ile doğru olduğuna inandığı şeyin doğru olduğunu başkalarına, onlarla ortak olarak paylaştığı ve hesabı verilebilir bir yöntemle gösterme talep ve gerekliliğinin kesiştiği yerde ortaya çıkar.
PLATON’UN MAĞARA ALEGORİSİ
Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir.
Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir.
Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır.
Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar.
Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar..
Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar...
Platon’un mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir.
Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır.
Işığı - gerçeği görmek doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer.
Cahillik mutluluktur.
Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister.
Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle.