"Ey GAZİLER yol göründü yine garip serime
Dağlar taşlar dayanmaz benim ah-u zarıma
Benden selam deyin nazlı yarime.
Kal selamet kömür gözlüm bir yana sen bir de ben.
Ey gaziler yol göründü
Yine garip serime
Dağlar taşlar dayanamaz
Benim ah u zârıma.
Dün gece yâr hanesinde
Yastıcağım taş idi
Altım toprak; üstüm yaprak
Yine gönlüm hoş idi.
Kitabı okurken toprağa saklanan silahlardan bir tane kapıp düşmana saldırmak geldi içimden. Öyle yaşadım ki. Hayatımda okuduğum ilk tarihi kurgu. Gerçi kurgu demek doğru değil tarihi hakikat.
Süngüler, kanlar, toplar. Top arabalarının patlayışı hâlâ kulağımda çınlıyor. Ve ahdler. Ah!.. Ahdine sağlık kalamayanlar...
Yunus Bey'in şehitliği haberine içim Osman Paşa'dan evvel cız etti, o haberi sonraki sayfalarda aldı.
Bir ayda zor okudum. Evet ilk yüz sayfayı erteleye erteleye iki belki üç hafta geçti sonra iki-üç gün içinde okudum kalanı.
Aleykümselam Tuna, sana da selam olsun! Oradaki kahramanları iyi bak, rahat etsinler. Onurlu, şanlı kahramanlarına şehadat bize de vatan kaldı.
Bu kadar açıklama, balı ne kadar anlatabilirsem. Balı yemek başka.
Ahh Plevne gün yüzü göstermediler sana! Senin orda yandığını okurken ben burda kahroldum.
Geçmişi öğrenmeyenin geleceği olmaz! Eski düşmandan da dost asla olmaz! Bütün şehitlerimizin ruhu şad mekanları cennet olsun inşallah Allah hepsinden razı olsun
"... Dökülen kanların sorumluluğuna gelince, bu sorumluluk önce, dünyada ve ahirette bu savaşı tahrik etmiş ve çıkarmış olanlara aittir. ..."
Mareşal Gazi Osman Paşa
Plevne Ordusu Kumandanı