Danışanlarım sakinleştirmek ve güvende olduklarını hissettirmek
için yüksek seste değil, entonasyonda geçişler kullanmaları gerekir.
Yüksek sesle modülasyon uygulanırsa, danışanın sinir sistemi saldırıya uğradığını hissedebilir ve refleks olarak savunmayı destekleyen fizyolojik bir duruma geçebilir. Fizyolojik durum danışanın
tepkilerine ve duygularına etki ettiğinden, klinisyenlerin nöro-sepsiyonun güçlü rolüne saygı duymaları ve hastayı daha sakin, güvenilir bir duruma taşımak için klinik ortamda bağlamsal ipuçlarının
nasıl kullanılacağını anlamaları gerekir. Terapist, danışanın savunmaya geçme konusundaki nöroseptif duyarlılığını yakından tanıdıkça, danışanı nasıl yöneteceğine ve sosyal bağlantı sistemini
içeren sinirsel egzersizler yoluyla nasıl esneklik oluşturacağına iliş
kin içgörü kazanır. Bu sinirsel egzersizler sırasında, hem terapist
hem de danışan, savunmanın kendiliğinden ortaya çıkan tetikleyicileri hakkında daha iyi bir anlayış kazanır. Bu süreçte danışan, fizyolojik durumun hem olumlu sosyal davranışlarda hem de travmaya
yanıttaki önemli rolünü daha iyi anlar. Bu kavrayış danışanların,
bozukluğun istemli bir kararla ilişkili olduğu varsayımıyla etiketlendirilmelerinden kaynaklanan utancını azaltır.