Beynin Sırları

Popular Science - Özel Sayı/2023-01 (Temmuz 2023)

Popular Science Türkiye Dergisi

Popular Science - Özel Sayı/2023-01 (Temmuz 2023) Quotes

You can find Popular Science - Özel Sayı/2023-01 (Temmuz 2023) quotes, Popular Science - Özel Sayı/2023-01 (Temmuz 2023) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
BEYİN ARAŞTIRMALARININ TARİHİ
Roma, 2. yüzyıl... Filozoflar ve politikacılardan oluşan bir izleyici kitlesi, "tıbbın prensi" Bergamalı Galen'in bir domuz üzerinde yapacağı çalışmayı izlemek için toplanmıştı. Galen hayvanın laringeal sinirini ( gırtlağı beyne bağlayan sinirsel bağlantı) kesince hayvanın ciyaklaması aniden kesildi. Seyircilerin şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Peki ama neden bu kadar şaşırmışlardı? Çünkü az önce Galen, davranışları kontrol edenin kalp değil beyin olduğunu kanıtlamıştı. Bize bu çığır açıcı bir olay gibi gelmeyebilir ama tarihçi Charles Gross bunu " tüm zamanların en ünlü fizyoloji gösterilerinden biri" olarak tanımlıyor. Galen, beynin işlevsel önemini ilk fark eden kişi olmasa da iddialarını savunmak için halka açık bir deney yapan ilk kişiydi. Galen'in zamanında "kalp merkezli görüş" ( düşünce, zihin ve ruhun kalpte bulunduğu görüşü) baskındı ve yüzyıllar boyunca da öyle kalacaktı. İçinde "yürek" ve "kalp" geçen çoğu deyim (örn. kalbini dinlemek ) bu görüşün kalıntılarıdır.
"HEPİMİZİN AYNI 24 SAATİ VAR" (YANLIŞ)
En başarılı insanlar da tıpkı herkes gibi günü 24 saat yaşıyor. Verimliliği arttırmaya yönelik tavsiyelerde bu klişeyi sık sık duyarız. Aslında ima edilen şu: Yeterince başarı değilseniz bunun nedeni, zamanınızı başarılı insanlar kadar iyi kullanmamanız olabilir. Bu klişe, muhtemelen sizi daha verimli olmaya motive etmek için kullanılıyor. Aslında birçok uzman bu iddiaya karşı çıkıyor. Evet, hepimiz bir günde 24 saat yaşıyoruz. Ancak bu zamanı verimli kullanma yeteneği kişiden kişiye büyük farklılıklar gösteriyor. Burada bağlama bakmak çok önemli. Teorik olarak, gündüzleri gittiği okulun masraflarını çıkarmak için geceleri çalışan birinin, zamanını varlıklı bir ailenin çalışmak zorunda olmayan çocuğu kadar " verimli" kullanma imkânı olmadığı çok açık. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve diğer bazı negatif faktörlerin de verimliliğe etkisi var. Sonuçta, paranız ve kaynaklarınız olduğunda veya "verimsiz" taleplerle sizin yerinize ilgilenen sadık çalışanlarınız olduğunda zamanı verimli kullanmanız çok daha kolay. Oysa insanların çoğu bu imkânlara sahip değil. Ayrıca, 24 tam saati verimli bir şekilde kullanmanın şart olması fikri de nesnel olarak çok anlamlı değil. Psikoloji bilimi, sağlıklı bir iş -yaşam dengesinin önemini sürekli olarak vurguluyor. Günün her saatini "verimli olmaya" adamak, bu düşüncenin karşısında yer alıyor. Sonuçta "Hepimizin aynı 24 saati var" iddiası, çok az insanın bu zamanı %100 verimli bir şekilde kullanma imkânına sahip olduğu gerçeğini görmezden geliyor.
Reklam
Kişiliği şekillendirme de beyin rolü
Davranış tarzımızın değiştirilebileceği gerçeği şaşırtıcı olmamalı çünkü beyin fonksiyonlarıyla kişilik arasındaki ilişki yüzlerce beyin görüntüleme çalışmasıyla ortaya kondu.
Sayfa 23
East Anglia Üniversitesi’nden Dr. David Vauzour, “Bellek, bilişin çok önemli bir yönüdür.” diyor. “Hem hatırlayabildiğiniz şeyleri hem de hatırlama kapasitenizi ifade eder. Bazı anılar kısa süre saklandıktan sonra atılır, ama önemli anılar beyinde depolanır ve istendiğinde geri çağrılabilir. Yeni bilgiler öğrenmeyi, depolamayı ve hatırlamayı kapsayan bu süreç, beyin fonksiyonlarının karmaşık bir şekilde birlikte çalışmasıyla gerçekleşir.”
Hipokampus, Alzheimer demansından en çok etkilenen alanlardan biri ama onun dışında çok nadiren hasar görüyor. Unutkanlıklarımızın çoğu sadece dikkatsizlikten kaynaklanıyor. Dikkatsizlik, gelen bilgilerin çoğunun bilinçli şekilde işlenmesini engelliyor. Sadece çok güçlü sinyaller temporal lobdan beynin frontal lobundaki “ne?” yolunun sonuna kadar yol alıyor. Frontal(ön) lob, beynin bilinçli farkındalıktan sorumlu kısmı. Düşünceler, duygular ve algılar daha arka taraflardaki bilinçdışı alanlarda inşa ediliyor ama ön alana doğru itilirlerse onların farkına varabiliyoruz. Bununla birlikte, bir bilgiye dayanarak harekete geçmek için onun bilincinde olmamız şart değil. Aslında bazen bilinç dezavantajlı bile olabiliyor: Dans ederken ayaklarımızın ne yaptığının bilincinde olduğumuzda neler olduğunu bir düşünün. Bu nedenle, bedenlerimiz “ne?” yolundaki bu dolambaçlı yolculuğu bitirmeden çok daha önce bilgiyi temel alarak harekete geçebiliyor.
Sayfa 18 - dergiburdaKitabı okudu
Reklam
Biz dünyayı nesnelerden, renklerden, seslerden ve kokulardan oluşan bir şekilde görüyoruz. Oysa var olan tek şey ışık ışınları, ses dalgaları, titreşen atomlar ve moleküller. Vücudumuz bunların sürekli bombardıman altında. Beyin, bu uyaranları karmaşık ve şaşırtıcı derecede uzun bir süreç ile bilindik algılara dönüştürüyor.
Biz dünyayı nesnelerden ,renklerden ,seslerden ve kokulardan oluşan bir şekilde görüyoruz.Oysa var olan tek şey ışık ışınları ,ses dalgaları ,titreşen atomlar ve moleküller.
Sayfa 12
Bir bakıma, duygularınız bilinçsiz bir şekilde üç malzemenin birleştirilmesiyle oluşuyor: vücut bütçeniz, mevcut durumunuz ve geçmiş deneyimlere dayalı tahminler. Bu malzemelerden birini değiştirebilirseniz duygularınız üzerinde biraz kontrol sahibi olabilirsiniz. Kolay değil ama imkânsız da değil. En kolayı vücut bütçenizi değiştirmek. Sağlıklı beslenin, uykunuzu alın ve düzenli spor yapın. Böylece beyniniz vücut bütçenizi dengede tutmak için çok çalışmak zorunda kalmayacak. Ruh haliniz eskisi kadar olumsuz olmayacak ve nahoş duygulat yaratmaya daha az fırsatı olacak.
Ruh haliniz vücudunuzun sağlığını gösteren bir barometreye benziyor. Çoğu zaman arka planda kalsa ve fark edilmese de hayatınızın her anında sizinle.
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.