Babam en başından beri haklıydı belki. Akıllanmak için kitap okumak, hayal kurmak, oyun oynamak yerine hayatı herkes gibi sıradan, renksiz ve amaçsız yaşamak lazımdı. Yediğim dayaklar bile son bulmuştu. Bana soru sorulmadığı müddetçe artık hiç konuşmuyordum.