Kuğu gibi pazarın içine süzüldüm ve karnabaharları ve beyaz lahanarı inceliyormuş gibi davrandım, ki aralarındaki farkı biliyorsam Tanrı belamı versin.
Onu vurabilirdim. Tetiğin üzerindeki parmağım, istemsiz bir şekilde gerildi. Gayet adil olurdu çünkü o beni vurmuştu. En kötü, en ölümcül cephaneyle. Gümüş bir mermiden bile daha saf bir şeyle.
Gerçek.
Onu vurabilirdim. Tetiğin üzerindeki parmağım, istemsiz bir şekilde gerildi. Gayet adil olurdu çünkü o beni vurmuştu. En kötü, en ölümcül cephaneyle. Gümüş bir mermiden bile daha saf bir şeyle.
Gerçek.
Normalde, boğulmak hayatınızın gözlerinizin önünden film şeridi gibi geçmesine neden olur... o anda, o sürpriz partideyken. hayatımın gözlerimin önünden film şeridi gibi geçmesi kendimi boğuluyor gibi hissetmeme neden olmuştu. Mumları söndürmek içimden olması gerekenden daha fazla şey götürmüştü.
--
Ciğerlerimi dumanla doldurdum, bunun kendimi daha iyi hissetmemi sağlaması gerekiyordu ancak sağlamadı.
Yani elli sene geçmişti ve hala hayattaydım. Yarım yüzyıl geçmişti ve ben hala oyundan çıkmamıştım, ancak kendimi darbe yemiş gibi hissediyordum.
--
1840'ta doğdu. Bayan H. yanılıyordu. ben elli bir yaşındaydım. Bana Fransız sürtük muamelesi yapın, Yaşlı Sör Augustus'ın öldüğü yaştan daha büyük bir yaştı!
"James, James ve ben farklı yollara gittik," dedi Moriarty. "Hiçbir zaman birbirimizden hoşlanmadık ancak biz bir aileyiz. Ben, sonucu olmayan hesaplamalarla ilgilenmem. Ancak, ebeveynlerimin birlikteliğinden ortaya çıkan tek James ben olsaydım ya da kardeşlerimin isimleri diyelim ki Robert ve Stuart olsaydı ne olabileceğini düşündüm. O zaman ben -tek James Moriarty- farklı olur muydum? Olabileceğim kişinin çoğu, benden ismiyle birlikte geri alındı ve bu kişiliğin erkek kardeşlerime geçirilmesi konusundaki tekrarlanan çabalara rağmen hayatta kalamadı. Ayrıca James ve James de bir bütün değil, sadece bir adama ait olması gereken bir şeyi paylaşmak zorunda kaldılar. Ancak bunun içinde güç vardır. Bazı özellikler, bazı şeylere sahip olmak dikkatin dağılmasına sebep oldu."
"Genç James'in ebeveynimizle rahat bir ilişkisi vardı, ancak bunun ona çok az faydası dokundu ve artık bunun da hepsi kayboldu. Artık bir memurdan başka hiçbir şey olmayacak. Bu konuda da çok başarılı değil. James orduya katıldı, bir düzen, bir sistem ve yol buldu. Saygıdeğer biri oldu. Benim ilk eğitimim, ruhban sınıfına katılmak oldu. Çünkü, Tanrı'nın varlığına dair hiçbir matematiksel kanıt olmamasını bir zorluk olarak görmüyordum. Bunun yerine Ateizm, İngiliz Kilisesi'nin ilerlemesine yardımcı olabilir. Dikkat dağıtıcı inançlar olmaz. Sonra, rakamlarla ne yapabileceğimi anladım ve seni ve pek çok kişiyi işe aldığım hayatımın işini kurdum. Tek James Moriarty ben olsaydım şu an önünde oturan kişi olmazdım."