Günümüzde İşçi Sınıfı

Prometheus'un Sönmeyen Ateşi

Tülin Öngen

Prometheus'un Sönmeyen Ateşi Posts

You can find Prometheus'un Sönmeyen Ateşi books, Prometheus'un Sönmeyen Ateşi quotes and quotes, Prometheus'un Sönmeyen Ateşi authors, Prometheus'un Sönmeyen Ateşi reviews and reviews on 1000Kitap.
Üretim araçlarının dağılımı, üretimin tüm karakterini, başka bir deyişle üretim sürecinin hareket yasalarını belirlediği için üretim araçlarına sahiplik ol gusu, hala sınıf ilişkilerinin maddi temelini oluşturur. Burada artık sınıflar, üyelerinin yaptıklan işlerden (mesleklerinden}, gördükleri işlevlerden veya gelir gibi etmenlerden bağımsız olarak üretim süreci içindeki fiili konuıniarına göre belirlenir ler. Nesnel sınıf konumlarına göre sınıfların belirlenmesi, ekonomik yapı (altyapı) düzeyinde ve kendinde bir sınıf tanım idi.
Tekelci aşamada işçi sınıfının toplumsal bir güç olarak gerilediği veya yeniden tanımlanması gereken bir toplumsal özne durumuna geldiği yolundaki savlar, her şeyden önce ampirik dünyayla uyum içinde görünmemektedir. 20. yüzyılda üretim ve emek süreci içinde gerçekleşen değişiklikler, işçi sınıfının kimi özelliklerinde bazı değişiklikler yaratmakla birlikte onun sınıfsal karakterini ortadan kaldırmış sayılmaz.
Reklam
Son yüzyıl içinde emek sürecinde gerçekleşen değişiklikler, emeğin niteliksizleşmesine ve işin değersizleşmesine yol açarken, aynı zamanda emeğin kendi içinde bölünmesi ve işçi sınıfının bileşiminin değişmesi sonucunu da beraberinde getirmiştir
Devletin ekonomik işlev alanının genişlemesi, 20. yüzyıl kapitalizminin en önemli olgularından birisidir. Çağdaş devlet, sermayenin çıkarlarının ve özel mülkiyetİn "bekçisi" olmaktan çıkmış ve birikim süreçlerinin etkin bir "müdahalecisi" konumuna gelmiştir (Aronowitz, 1992: 81). Yoğunlaşmaya ve merkezileşmeye dayanan birikim süreçleri, emeğin " hegemonik" örgütlenmesine gereksinim duymuş, bu da, devleti hegemonya ilişkilerinin düzenleyicisi konumuna getirmiştir. Devlet aygıtını da içine alan böyle bir hegemonik rejim içinde yeni tür bir despotizmden, sermayenin kolektif işçi üzerindeki "rasyonel tiranlığı" nı temsil eden bir tür "hegemonik despotizm" den söz etmek olanaklıdır
Devlet, toplumsal üretim ilişkilerinin tabi olacağı kuralları saptama tekelini elinde bulundurarak, emeğin denetim altında tutulmasının koşullarını hazırlar. Bunun için devletin elinde pek çok araç bulunur. Devlet, bu araçlardan yararlanarak, ya doğrudan emeği denetim altında tutmaya yönelir ya da ücretli çalışma koşullarını düzenleyerek üretim ilişkilerini dolaylı olarak denetler. Buna bir de işçi sınıfı hareketlerine yönelik çeşitli baskı ve müdahaleler eklendiğinde, devletin sınıf ilişkileri üzerindeki etkisinin ne denli önemli olduğu görülür.
Kapitalist ekonominin yarattığı üretim fazlasının tüketilmesi, karmaşıklaşan pazarın düzenlenmesi, emperyalistler arası rekabetin yürütülmesi, yabancı sermaye egemenliğine karşı çıkışların savuşturulması ve hepsinden önemlisi derinleşen toplumsal çatışmaların denetlenmesi için devlete günümüzde daha fazla gereksinim duyulmaktadır
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.