Depresyon konusu sadece nörokimyasal veya biyolojik indirgemeci bir yaklaşımdan ziyade varoluşsal bir boyut katarak detaylı bir biçimde incelenmiş dergide. Popüler ana akım psikoloji çizgisinden uzak kalınarak ise bilimsellik tabanlı yaklaşılmış. Heidegger referans alınarak yazılan metinler sade olmakla birlikte bütüncül bir bakış açısına doğru davet ediyordu. Üzerinde uzun süre düşündüğüm makaleler mevcuttu sayıda.
Hiçbir sayısında bilişsel terapi gibi Amerikan ekolününün ağır bastığı bir dergi değil. Kişisel gelişim gibi bilim karşıtı, plasebo etkisi yaratan sözde psikoloji barındırmıyor. Bunun gibi safsata tabanlı kirlilikler olmadığından benim için her zaman özel dergi oldu.