Psikoloji Gönderileri
Psikoloji kitaplarını, Psikoloji sözleri ve alıntılarını, Psikoloji yazarlarını, Psikoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilimsel bir disiplin olarak psikoloji, hangi açıklamaların gerçeğe en yakın olduğuna karar vermeye veya her birinin ortaya çıktığı koşulları belirlemek için gerekli yöntemleri geliştirmeye çalışır. Psikologların çalışmaları öznel malumat ile olguları birbirinden ayırmamıza yardım eder: bir yanda önyargılarımız, diğer yanda bilimsel gerçekler.
Sayfa 2
Psikoloji lisans programlarında giriş düzeyinde öğretilen temel kavramlar ve beceriler, çok sayıda işi etkin olarak yapmak, iyi ilişkiler kurmak, farklı kültürlere ve bireysel farklılıklara karşı duyarlı ve uyumlu olmak ve önyargıya karşı farkındalık geliştirmek için de gerekli olan yetkinliklerdir. Bu yetkinlikler, bir anlamda günümüz dünyasında hem iş hem de iş dışı yaşamda başarı, doyum ve genel iyilik hali için de gerekli olan niteliklerdir. Bu nedenle bir çeşit sosyal sermaye olarak kabul edilen psikoloji okuryazarlığı, özellikle Batı ülkelerinde sadece psikoloji lisans eğitimi okuyanların değil, geniş kitlelerin ihtiyaç duyduğu yeni bir beceri olarak görülmekte ve yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Psikoloji, Budayıcıoğlu'nun etik ihlali dramlarından ibaret değildir.
Psikoloji ile en çok eşleştirilen "anormal", yani psikopatoloji anlaşılır ama o, psikolojinin ilgilendiği yaklaşık 60 temel alandan sadece birisidir.
"Bebeklik ve çocukluk döneminde vitamin ve proteinler fiziksel sağlık için ne kadar önemliyse anne sevgisi de ruh sağlığı için o kadar önemlidir." (Bowlby, 1951)
... Yabancı korkusu hareketlilikle birlikte artar ve yeteneklerin artmasıyla azalır.
... Daha ilkel sistemlerin baskısıyla mücadele etmek için stratejik davranışlara ihtiyaç vardır ve bunlar öz-tatminden tatmin edilmemiş özlemlere kadar her türlü karmaşık duyguya yol açar.
İçinde bulunduğumuz durum hakkındaki farkındalığımız, fiilen hissettiğimiz duyguyu belirler ancak fizyolojik durumumuz o duyguyu ne kadar güçlü hissettiğimizi belirler.
Bellekte yer etmiyorsa nerde yer ediyor peki ? Gelecekte sorunlar yaratır
... Bir duyguyu ifade etme eylemi daha güçlü bir (bilişsel) bellek kalıntısı bırakmaktadır -ya da tam tersi, duygularını ifade etme konusunda soğukkanlı davranmak duygusal olayların bellekte yer etmesini zorlaştırmaktadır.
Geçmişte deneyimlenmiş olan sinirsel etkinlik örüntüleri gelecekle ilgili beklentileri belirleyecek şekilde kodlanır ve depolanır.
George Miller, motivasyonu şöyle tanımlamıştır: "Tembelliğimizi alt eden ve bizi hevesle ya da isteksizce harekete geçiren biyolojik, sosyal ve psikolojik tüm itkiler ve hayata geçiriciler."
Motivasyonlar (açlık, susuzluk, cinsellik) , uğruna mücadele ettiğimiz amaçları belirler ve duygular (mutluluk, hayal kırıklığı, umutsuzluk), süreç içinde deneyimlediğimiz hisleri yansıtır.
Düşünmenin altında yatan süreçler anlayışımızı ve davranışlarımızı açıkça etkiler. Dilsel görelilik teorisi dilin, düşünmenin yanı sıra algısal alışkanlıkları da biçimlendirdiğini, farklı dillerde gerçekliğin farklı görünümlerinin yansıtıldığını öne sürmüştür: Eskimoların kar için birçok farklı sözcüğü olduğu düşünülmüştür. Bununla birlikte bu iddia somut bir dayanağı olmadığı için Steven Pinker tarafından Büyük Eskimo Söz Dağarcığı Uydurması olarak tanımlanmıştır. Kendi dilimiz dışındaki dillerde yapılan ayrımları anlayabiliriz, ancak dilsel malumat bunu tek başına ispatlamaz.