"İşleri düşünce kırk yıllık arkadaş olanlar...
Kıçı başı sık sık yer değiştiren, kişilik bozukluğu tescilli oynaklar, korkaklar, zavallılar...
Ya arızalı kimlikleri, hasedlikleri, suratlarında tebeyyün etmiş, müsvedde insanlar, düzenbaz salon efendileri, ucuz ve sahte kahramanlar...
İşte, bütün bunları farkında olan ve müstehzi susan Ben...
Şimdi, benim hakkımda, kaarilerimin farklı farklı teşhislerini(!) duyar gibiyim.
Ama hiç de umurumda değil... İsteyen istediği gibi düşünür.
Çünkü, insanın hakikatın aynası olduğuna inanırım.
Ben buyum işte...
Ben, bazı marazî ve malign konnektomluların hasbelkader şecereme dahil olmaları sebebi ile, yıllar önce kendisi için farklı bir "Nâm-ı Müstear ve Mahlas" bile tahayyül etmiş, bir İsmail Hakkı'yım.
Göbek bağımı kendim kestim. Cesedimi de kendim yıkar, kefenler, namazını kıldırır, açtığım mezara gömerim.
Vesselam..."