Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rahşan Gönderileri

Rahşan kitaplarını, Rahşan sözleri ve alıntılarını, Rahşan yazarlarını, Rahşan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
279 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Rahşan Ecevit
Rahşan Ecevit
KİMDİR?? Rahşan Ecevit 1923, Bursa doğumlu, Türk ressam, yazar ve siyasetçidir. Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisi'nin kurucusu ve ilk başkanıdır. 1946'da Bülent Ecevit ile evlendi.Aslen Selanik'ten Şebinkarahisar'a yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Babası Namık Zeki Aral, annesi Zahide
Rahşan
RahşanMehmet Çetingüleç · Yeni Zamanlar Sahaf · 200017 okunma
Memleketimizde üretimden herkesin adaletli bir şekilde pay alması gerekir. Ama üretimden aslan payını alarak emeksiz kazanç sağlamak, servetlerine servet katmak isteyenler, bu adaletli dağıtımı önlemek için her çareye başvuruyorlar. Halkın hakları için uğraşanlara her türlü karayı vurmak istiyorlar. Halkı düşman cephelere bölüp birbirine kırdırmak istiyorlar. Ama bütün bunlar boşuna...
Sayfa 86 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Reklam
Türkiye 1961 yılında yeni bir seçim yaşadı. Hiçbir parti tek başına hükümet olacak çoğunluğu sağlayamadı. Bir süre sonra İnönü başkanlığında CHP-AP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Ecevit 'e, o hükümetin Çalışma Ba kanlığı teklif edildi. İnönü Bakanlığı tebliğ ettiğinde Ecevit Beni bağışlayın. Milletvekilliği zaten beni yazarlıktan, gazetecilikten fazlasıyla uzaklaştırdı. Bakan olursam büsbütün uzak kalırımn dedi. Ancak İnönü'nün ısrarına da ­ yanamadı. Daha sonraki iki hükümet te de aynı görevi üstlendi. İnönü, Bü­lent Ecevit'te gözlediği sosyal eğilimlerin sonucu olarak, ona en uygun ye­rin Çalışma Bakanlığı olduğunu düşünmüştü.
Sayfa 67 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Rahşan ortaokul öğrencisiyken: O günlere döndüğünde hatırladığı en belirgin olay Atatürk'ün ölümüydü. 10 Kasım 1938 'de büyük-küçük herkesin boğazına bir yumruk gibi oturmuştu ölüm acısı. Sokaktaki insanlar, öğretmenleri, arkadaşları ile birlikte Rahşan da çok ağlamıştı. Ata' yı görmemiş, ama kitaplardan okumuş ve sesini radyodan duymuştu. O ses, ona hep gizli bir güven duygusu verirdi. Ailesinden birini yitirmiş gibi acı ve gözyaşı içinde geçirdi 10 Kasım 'ı.
Sayfa 58 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Meyv e sandıklarını ters çevirip üzerine minder atarak üç adet kanepe oluşturmuşlardı. Çiçekli basmalarla kapladıkları kanepeleri, tam on yıl bo­ yunca kullandılar. Rahşan Hanım Mİnsanın kendi ürettiği kanepeye oturmasının keyfi başka oluyor" diyor. · Evlerinde bir masa, bir de kömür sobaları vardı. Kitaplık ise Bülent Ece­ vit tarafından imal edilmişti. Hat t a, Londra'dan bazı eşyaları taşımak için kullanılan sandığı, bahçe­ de kitaplık haline çevirmeye çalışırken, Bülent'i izleyen yaşlı bir hanım sor­ muştu: MEvladım, benim de ufak-tefek işlerim var. Yapar mısın? .. "
Sayfa 49 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Çok iyi bir maliyeciydi. Kendi hakkını pek aramaz, ama devletin hakkı üzerinde titizlikle dururdu...
Sayfa 10 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Reklam
279 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Türk siyasetinde önemli bir yeri olan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in hayat hikayesinin anlatıldığı oldukça güzel bir araştırma eseri. İzmir'de doğumu, sonrasında Ankara günleri, okumak için İstanbul'a gönderilmesi burada komşu liseden Bülent Ecevit ile tanışması, Ecevit'in en başta hukuk okusa da sonra fen edebiyata geçmesi ve Rahşan'ı istemesi, babasının maddi durumu çok iyi olmasa da damada ısınıp kızını vermesi ve evlenmeleri anlatılıyor. Sonrasında Ecevit'in Basın Yayın Genel Müdürlüğü bünyesinde işe başlaması, Londra görevi, burada Rahşan da geldikten sonra maddi anlamda çok sıkıntı çekmeleri, sonrasında tek başına ABD görevi, burada bir yazısında ırkçılık karşıtı olması ve halktan tepki çekmesi, CHP günleri, Rahşan'ın da Köylü Derneği kurarak siyasetten bağımsız bir şekilde insanlara yardımcı olması anlatılıyor. 12 Eylül darbesinden sonra Ecevit'in hapse gitmesi, Danimarka'ya izinsiz beyanat verdiği iddiası, söz konusu kişinin öyle olmadı demesine rağmen Adalet ve Dışişleri bakanlığının zorluk çıkarması, amacın aslında oy kullanamaz hale getirip 5 yıl siyasetten yasaklı hale getirilmesi, hapishane günlerinde birbirlerine yazdıkları mektuplar, Ecevit'in çay tiryakiliği, hapis günlerinde özellikle Uğur Mumcu'nun onunla ilgili kıymetli yazıları anlatılıyor. Hapisten çıktıktan sonra Rahşan'ın DSP kurması, belli bir süre sonra genel başkanlığı Ecevit'i devretmesi, yavaş yaval yükselişi ve en sonunda iktidar olması anlatılıyor. Siyasetçi olarak değil ikisini de birer insan olarak anlattığı için farklı bir kitap.
Rahşan
RahşanMehmet Çetingüleç · Yeni Zamanlar Sahaf · 200017 okunma
Rahşan Hanım, Bülent Ecevit'i Anlatıyor...
* Onun yüreğinde bütün insanlara yer vardır. En önemli bir kişiyle, gözlerden gönüllerden ırak bir köylünün yeri aynıdır onun yüreğinde. * Dürüsttür, politikada oyun yapmaz. * Sonunda memleket açısından bir umut görüyorsa, kendini çok yalnız ve zorda hissettiği dönemlerde bile, yıpranmayı göze alarak tuttuğu yolda direnir. Kişisel hesaplarla ya da kısa vadeli hesaplarla politika yapmaz. * Sigarayı bırakabilmesini çok isterdim. Uzun yıllar Bitlis sigarası içen Ecevit, fabrika kapanınca Ballıca içmeye başladı. * Derli, toplu düzenli olması en belirgin özelliğidir. * Yemek konusunda, sofradan doymadan kalkmak gerektiğine inanırız.
Yaşam Tercihleri...
* Giyimi, kuşamı tercihleriyle sıradan insanların görüntüsünü aşmadı. Lüks, gösteriş, takılar ona hiç yaklaşamadı. * Kıyafetleri şık ama gösterişten uzak oldu. Topluma lüks takılarla değil, sadeliğiyle örnek olmaya özen gösterdi. * Rahşan Hanım, Başbakanlık Konutunda hiç kalmadı. Oysa konutta ahçılar, temizlikçiler de vardı. Ama o konut yerine, kendi evini tercih etti. * Ecevitler yemek konusunda titiz ve seçici değil. Öğlen ve akşamları birer tabak yemekle yetiniyorlar. Tatlısıyla, tuzkusuyla her şeyi tamam olan sofraları pek olmuyor.
Siyaset Anlayışı...
Büyürken ona dürüst olmasını, çalıp çırpmamasını, başka düşüncelere saygılı olmasını, o düşünceleri kaba kuvvet kullanmadan kendi düşünceleri ile yenmeye çalışmasını, kendi kendisiyle kavgalı olmamasını, ülke çıkarlarını kendi çıkarlarından önde tutmasını telkin ettik...
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
Bülent Ecevit
BORÇ sorunlarla savaşır zamanla yarışırken unutmayabiliyorsan çiçek sulamayı usanmayabiliyorsan pencerene konan
Sayfa 254Kitabı okudu
Halkçı Siyaset...
" Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyet'in temellerini, 'hiç' sayılabilecek bir bütçeyle atmışlardı. Kurtuluş Savaşı boyunca, komutanlar, bakanlar ufacık odalara doluşarak çalışmışlardı. Mustafa Kemal Ankara'ya gelirken, arabasının lastiğini paçavralarla doldurmuştu. Ankara'da ilk karargahını bir postane köşesinde kurmuştu. Bizler o geleneğin ve özverilerin insanları olmalıyız."
Sayfa 245Kitabı okudu
Demokrasi, en sade tanımıyla, halkın kendi kendini yönetmesidir. Ama şimdiye kadar ülkemizde halka kendi kendini yönetebilme fırsatı verilebildi mi? Kendi kendini yönetmeyi bırakın, halk, yönetime bir ucundan, yeterince ağırlığını koyabildi mi? Ne gezer! Fabrikadaki işçi, tarladaki köylü, atölyedeki sanatkar, basımevindeki dizgici, köşe başındaki bakkal, veya bir taksi ya da kamyon şoförü, bir çaycı veya arabacı halktan biri olarak, Büyük Millet Meclisine girebildi mi?
Sayfa 242Kitabı okudu
Hasret...
Bunları yazarken yaşama küskün olduğumu sanma. Tam tersine, yaşam özlemi taşıyor içimden. Tolstoy'un Savaş ve Barış'ında vurulan subay gibi toprağa düşmeden önce de göğün güzelliğini seninle birlikte görebilerek, duyabilerek, bu dünyada ama bir başka türlü yaşamda, seninle bir "ada" yaşamı özlüyorum, Allah izin verirse?..
Sayfa 218Kitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.