Disiplinli Hürriyet

Recep Peker Konuşuyor

Cemil Koçak

Recep Peker Konuşuyor Posts

You can find Recep Peker Konuşuyor books, Recep Peker Konuşuyor quotes and quotes, Recep Peker Konuşuyor authors, Recep Peker Konuşuyor reviews and reviews on 1000Kitap.
Peker, ordunun misyonunu da şöyle aktarıyordu: [Ordu), Türk topraklarını kurtarıcı olmak büyük vasfından başka; Türk inkılâbının uyanık ve onurlu koruyucusu olmak vasfına da malik bulunuyor. Yeni hiçbir rejim ve devlet sistemi, yapılan inkilâbı, kendi resmî ordusuna, milletin özü demek olan orduya emanet edememiştir; edemiyor. Her yeni rejim, bu yükümü ordu dışında bir takım milis kuvvetlere veriyor. (...) Cumhuriyet ordusu, geçirdiğimiz zorlu günlerde, dış düşmanlara ve içte ayaklanan mürteci asilere karşı benzersiz (...) şeref imtihanları vermiştir." Peker, rejimin ve inkılâbın temel savunucusu olarak orduyu bir kez daha vurgularken; 1931 yılında inkılâbın karşı karşı kaldığı tehditleri de hatırlatıyordu. Unutulmasın ki, Serbest Cumhuriyet Fırkası deneyiminin üzerinden yalnızca birkaç yıl geçmişti henüz...
Recep Peker; liberal devlet tipinin ve klâsik parlamentarizmin ulus kuvvetlerini parçalayan anarşik durumu içinde yurttaşlar arasında particilik ve memleketçilik gibi sun'î bir tasnife yol açıldığını ve her biri yurt menfaatlerinden ziyâde şahıs ve zümre faydasını güden çeşitli partiler karşısında; parti dışında memleketçi olmak telâkkisinin doğduğunu söyleyerek; [...]
Reklam
Peker'in tasavvuru ya da siyâsî hayâli; disiplinli ve bilinçli bir toplum yaratmaktı. Halkevleri, bu amacın gerçekleşmesinde önemli bir işlev görecekti. Lâkin, bu işlevi yerine getirecek aydınların sayıca ve şuurca yetersizliği, Peker'in önünde aşılması âdetâ imkânsız bir engel oluşturuyordu. Peker'in dönemin toplum tasavvurlarından etkilenmediğini söylemek güçtür. Muhtemelen ona bu görüşleri aşılayan şey; Avrupa'daki yeni örgütlenmelerdi. Bunları, Faşizm, Nasyonal Sosyalizm olarak tanımlamak mümkündür. Fakat benzer gelişmeler yalnızca buralarda olmuyordu. Nitekim, Sovyetler Birliği'ndeki örgütlenmeler de buna yakındı. Siyâsal ideolojinin kendisini -içeriğini- bir yana bırakarak, Peker'e göre, hiç kuşkusuz bu modeller, soyut plânda ele alınabilir, hattâ ithal edilebilirdi. Böylece, Kemâlist inkılâp ideolojisi, bu türden örgütlenmenin içine sığdırılabilirdi. Peker'in siyâsal gücü elinde tuttuğu sürece yapmaya çalıştığı, aslında bundan ibâretti. Onun bu konuda başarı sağlayamamasının nedeni, yalnızca içinde bulunduğu somut ve Türkiye'nin tarihsel ve kültürel özellikleri değildi elbette... Onun görüşlerine katılmayan bir Şef ile; Atatürk'ün görüşüyle çatışması da, ona büyük bir engeldi. Belki de aşılması asıl güç olan husus buydu! Bu konuya daha önce de temâs etmiştim.
(Alman Nasyonal Sosyalist) Volk Und Saat Werdung Gazetesine Yazılan Makale
Buna karşılık; muhalefet gazeteleri mevcuttur. Parti esaslarına sadık kalmak şartile bütün mebuslar rey ve sözlerinde serbesttir. Bir miktar müstakil mebus da vardır. Benim şahsî fikrime göre; klâsik demokrasi, heryerde olduğu gibi, Türkiye'de dahi hâkim olmayacak... (Cumhuriyet] Halk Partisi'nin üniforması ve milis teşkilâtı yoktur . Sadâkati muhakkak olan ordu ve devlet zâbıtası, rejimin ve vatanın müdafaasını temine kâfidir. Biz devletçiyiz, sendikalizm veyâhut korporatif devlet şekline gelince; bu mesele bizim için vârid değildir." Peker'in bu açıklaması, siyâsal tahayyülünü daha net bir şekilde sunmaktadır sanki... Elbette, onun klasik parlamenter sistem konusundaki olumsuz görüşlerini daha önce de görmüştük... Bu açıklamada ise; İtalya ve Almanya örneklerinin aksine, partinin üniformadan ve milis teşkilâtından uzak kaldığı vurgusu dikkat çekicidir. Bununla birlikte; rejimin esas koruyucusu olarak orduyu işâret etmesi ve bunu açıkça yapmaktan kaçınmaması ilginçtir.
Devletçilik Nedir?
Peker, Türkiye'nin rejimini diğer tek-partili rejimlerle karşılaştırma için gereken açıklamaları da şöyle toparlamıştı: “Ben esas noktaları söyleyeyim; siz mukâyese yaparsınız... Bildiğiniz gibi; Türkiye'de mülkiyet hakkı ve ferdin teşebbüsü serbesttir. Bu serbestî, yalnız cemiyetin umûmî menfaatlerine temas ettiği zaman tahdit edilebilir.
Şimdi onun siyâsal hayâtının önemli kavşak noktalarına bakalım... Peker'in öyle sanıyorum ki; politik zirveye adım attığı an, 1931 yılında toplanan CHP kurultayından önce CHP Genel Sekreterliği'ne getirilmesidir. Partinin Serbest Cumhuriyet Fırkası karşısında göstermiş olduğu âdetâ korkunç denebilecek çöküntü karşısında; ona büyük görevler düştüğü
Reklam
Peker, partiyi devletten bağımsız kılmanın gereğini anlamıştı. Devlet desteği almadan, hatta devletten talimat almadan hareket edemeyen bir örgütlenme içinde bürokrasi ağır basıyor ve parti, bir devlet dairesi gibi çalışıyordu. Bir devlet dairesi, ne kadar verimli ve etkin çalışıyorsa, o kadar çalışıyordu yani...
Sayfa 13 - ALFAKitabı okudu
135 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Eser yazıldığı tarihte öncesinde Peker'in yayınlanmamış konuşmalarını, röportajlarını ve yazılarını ele alıyor. Peker'in, Kemalizmi ideolojik ve teorik bir çerçeveye oturtmaya çalışıyor. Dönemi için önemli bir konuyu çok önceden anladığı çok net birşeydir o da ideolojinin önemi ve anlamıdır.
Recep Peker Konuşuyor
Recep Peker KonuşuyorCemil Koçak · Alfa Yayınları · 20188 okunma