Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Redburn - İlk Seferi (Ciltli)

Herman Melville

Redburn - İlk Seferi (Ciltli) Sözleri ve Alıntıları

Redburn - İlk Seferi (Ciltli) sözleri ve alıntılarını, Redburn - İlk Seferi (Ciltli) kitap alıntılarını, Redburn - İlk Seferi (Ciltli) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıllı insanların bildiği, beklediği ve önlemini aldığı şeylerle cahiller ancak yüz yüze gelince tanışırlar.
Reklam
"Çünkü herkesin benim mutsuzluğumda bir parmağı ya da baş parmağı ve bazen de her iki eli vardı."
Başkalarının iyiliğini isteyen diğer bir sürü kişi gibi,acımak ona yetiyordu.
"Çünkü uykuda olmanın genellikle rahatlatıcı bir şey olduğu kabul edilirse de, yine de uyku sırasında kimse uykunun tadını çıkardığının farkında değildir."
"Zira akıllı insanların bildiği, beklediği ve önlemini aldığı şeylerle cahiller ancak yüz yüze gelince tanışırlar. Ve deneyim onlara ders verdiği zaman bile ders ancak o günlük işe yarar; çünkü bolluk içinde yaşayan ahmaklar dara düşme ihtimaline hayatta inanmazlar; gökyüzünde güneşi görür ve onun hiç batmayacak kadar parlak olduğuna inanırlar."
Reklam
"Eğer kendisi yapmazsa başka kimsenin yapmayacağını anladığında, hangi yersiz yurtsuz kendine iyi bakmayacağına söz vermez ki?"
"Annem belki de benim yoldan çıkmış ve dik başlı bir oğlan çocuğu olduğumu düşünüyordu, belki öyleydim de; ama eğer öyle idiysem de, acımasız dünya ve zor zamanlar beni böyle yapmıştı. Daha zamanım gelmeden önce çok fazla ve acı acı düşünmeyi öğrenmiştim; şan ve şerefle ilgili genç, uçarı hayallerimin hepsi beni terk etmişti ve daha o genç yaşta, altmış yaşındaki bir adam kadar isteksizdim."
Zira hanımlar dini inançlar gibidir;eğer haklarında iyi konuşamayacaksan,hiçbir şey söylemeyeceksin
Nazik sözlerin, sevecen davranışların ve iyi çayın büyüsü! O gece yatağa, dünyanın her şeye rağmen katlanılabilir bir yer olduğunu düşünerek gittim
Sayfa 27 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Rehin" daha önce hiç duymadığım bir kelime olduğundan, ne anlama geldiğini sorunca, insanların paraya ihtiyacı olduğunda tüfekleriyle kendisine geldiklerini ve tüfeğin üçte birini alıp parayı geri ödeyebilene kadar tüfeği orada bıraktıklarını söyledi. Kendi kendime bu ne kadar hayırsever bir yaşlı adamcağız olmalı ne kadar da yardımsever diye düşündüm.
Sayfa 33 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Ve özellikle de böyle yerlerin yağmurlu günlerde ve cumartesi öğleden sonraları nasıl göründüğünü düşünmeye zorladım kendimi; aynı bizim burada olduğu gibi, onların da yağmurlu günleri ve cumartesileri olmadığını; oğlanların orada da okula gidip gitmediğini; coğrafya dersi görüp görmediklerini; gömlek yakalarını ters çevirip siyah bir kurdeleyle bağlayıp bağlamadıklarını; çizme çok erkeksi göründüğü için ayakkabılardan nefret ettiğimden, babalarının onların ayakabı yerine çizme giymelerine izin verip vermediğini düşünmeye zorladım.
Sayfa 12 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
"Tanrı'nın herkesin gerçek babası olduğunu ve çocuklarından hiçbirinin onun himayesi dışında kalmadığını hisseder ve biliriz."
"O zamanlar dünya bana Aralık ayı kadar soğuk, ayaz ve Aralık rüzgârları kadar dondurucu ve kasvetli görünüyordu. Hayal kırıklığına uğramış bir oğlan kadar insanlardan nefret eden kimse yoktur; sıkıntıların sıcakkanlı ruhumu paçavraya çevirmesi sonucunda bende öyle olmuştum."
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.