İman, Hz. Peygamber'in Allah'tan (c.c) getirdiği her şeyi kalp ile tasdik, dil ile ikrar etmektir.
"Bu ifade göstermektedir ki genel imanın bir esasında dahi şüphe kişinin imanını sorunlu hale getirmektedir". Tırnak içi bana ait.
Açılır bahtımız birgün, hemen battıkça batmaz ya!
Sebepler halk eder Hâlık, Kerem bâbın kapatmaz ya!
Benim Hakka münâcâtım değildir rızk için hâşa,
Hüdâ Rezzakı alemdir, rızıksız kul yaratmaz ya!
| Erzurumlu İbrahim Hakkı hz.
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri şöyle buyurmuşlardır: "Sadece dil ile niyet olmaz. Çünkü, çok kimse yalnız dil ile niyet ederek, kalb ile niyeti terk ediyor. Böylece namazın farzlarından biri olan kalb ile niyet yok oluyor. Namaz kabul olmuyor. O halde, niyeti dil ile değil, kalb ile yapmalıdır. Farz namazlarda, bayram ve vitr namazlarında niyeti belirtmek lazımdır."
Allâhü Teâlâ'ya ve Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) îmândan sonra İslâm'ın şartlarının en büyüğü ve en mühimi namazdır. Namaz îmânın alâmetidir. Bütün peygamberler ümmetlerine namazı en faziletli ibâdet olarak bildirmişlerdir.
Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya,
Sebepler halk eder Hâlık, kerem bâbın kapatmaz ya.
Benim Hakk'a münâcâtım değildir rızk için hâşâ,
Hudâ Rezzâk-ı âlemdir, rızıksız kul yaratmaz ya.
"Ezelde Ahmed cennetlik, Mehmed cehennemlik diye zât ve şahıs üzerine bir hüküm yoktur. Ancak elbiseler biçilmiş; (İman, itaat, nur elbiseleri biçilmiş) bu elbiseleri giyenler cennetliktir, denilmiş. Ayrıca küfür, isyan, zulmet elbiseleri biçilmiş, bunları giyenler de cehennemliktir, denilmiştir. Kul, irâde-i cüz'iyyesiyle bu elbiseleri seçmekte tamamen serbest bırakılmıştır. Binaenaleyh, insan irâde-i cüz'iyyesi ile bunlardan hangisini seçer ve giyerse oraya gider."