Romantizm Okulu
Heinrich HeineSözler ve Alıntılar
"Sık sık insanları geçmişin mezarlarına bakmaya iten tuhaf, ürkütücü merak! Böyle şeyler olağandışı dönemlerde, bir çağın kapanışının ardından ya da büyük bir felaketten önce gerçekleşir."
Sayfa 174 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu
Tüm büyük şairlerin yapıtlarında aslında hiçbir ikincil kişi yoktur, her bir kişi kendi yerinde başkişidir. Böyle şairler, insanlara kendilerinden bağımsız değer biçmek yerine keyiflerine göre en yüksek değeri veren mutlak prenslere benzerler.
Sayfa 80 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu
Elveda, kralın kızı!
Gerçekten de, sevilen kişinin gece gündüz kollarımızda olup da sürekli tersliklerle ve saçma kaprislerle bize geceyi gündüzü dar etmesi, o kadar ki gönülden sevdiğimizi kalbimizden atmamız ve sevdiğimiz lanet kadını kendi elimizle posta arabasına bindirip göndermek zorunda kalmamız çok daha acı vericidir...
Sayfa 165 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu
Yaşamak
Ben aynı zamanda yaşayan, bir toplumun parçası olan gerçek, somut bir bireydir, bundan dolayı da başkalarıyla ilişkiye girmek, kendini gerçekleştirmek, başkalarının kendilerini gerçekleştirmelerinde olumlu ya da olumsuz roller oynamak zorundadır. Adına kısaca "yaşamak" dediğimiz bu etkinlik, romantik öznede sanatsal bir etkinlik olarak görülür, yaratıcı mutlak özne kendi yaşamını bir sanat yapıtı gibi yaratan kişidir
Sayfa 25 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu
Kant “Fakülteler Çatışması”nda Fransa'daki devrimi insanlığın daha iyiye gitmesi açısından benzersiz bir olay olarak değerlendirirken Tübingen'deki papaz okulunda üç oda arkadaşı da, rivayete göre, Devrim'i kutlamak için bir "özgürlük ağacı" dikiyorlardı. Bu üç arkadaş yani Schelling, Hölderlin ve Hegel birkaç yıl içinde Almanya'nın en önemli adları arasında yer almaya başlayacaklardı. Modernlik yanlısı, aydınlanmacı ve özgürlükçü herkesin coşkuyla karşıladığı Devrim, Almanya'da romantikler arasında da büyük destek bulmuştu.
Ortaçağ'da halk arasında şöyle bir görüş egemendi: Herhangi bir bina yapılacağı zaman bir canlı kesilmeli ve temel taşı onun kanının üzerine konmalıdır; böylece bina sağlam ve yıkılmaz biçimde ayakta kalacaktır.
Sayfa 151 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu
Bugünkü din Tanrı'nın paralaştırılmasından mı yoksa paranın Tanrılaştırılmasından mı oluşuyor? Kısacası, insanlar sadece paraya, sadece para olarak basılmış metale, gümüşten ve altından mayasız ekmeğe inanıyor; onlara mucizevi bir güç atfediyor; para onların tüm işlerinin başı ve sonu; bir bina yapacakları zaman da temel taşının altına birkaç parça para koymaya, içi madeni para dolu bir kapsül koymaya büyük özen gösteriyorlar.
Evet, nasıl ki Ortaçağ'da tek tek binalardan tüm devlet ve kilise yapılarına dek her şey kana imana dayanıyorduysa bugün de tüm kurumlarımız paraya, gerçek paraya imana dayanıyor. Eskisi batıl inançtı, ama şimdiki saf bencillik. İlkini akıl yıktı ikincisiniyse vicdan yıkacak. İleride insan toplumunun temeli daha iyi bir temel olacak, Avrupa'nın tüm büyük yürekleri de bu yeni temeli ortaya çıkarmak için büyük bir çaba içindeler.
Sayfa 162 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları , 1. baskı: İstanbul, Eylül 2015Kitabı okudu