İçimde biriken öfkeyle, "Senin varlığın bile yeterli tepemin atması için!" diye bağırdım tüm gücümle ona. "Umursama demek çok kolay de ğil mi? Seni yere, göğe sığdıramayan site beni yerden yere vuruyor! Ama ne abimin, ne senin, ne de bir başkasının bu umurunda bile değil! Beni düşüren sizsiniz ve bir maç kazandım diye sakın yllardır yakınmışız gibi davranmayın! Duydun mu?" Derin nefes alarak yanından çekip gitmek istedim ama içimde öyle bir volkan patlıyordu ki konuştukça konuşmak istiyordum. "Bana sen yazdın değil mi o mesajları? O çocuk seni görüp benden özür diledi hatta o gün. Formayı sen attin yukarıdan üzerime." Yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. "Dün gece sardığn dizim gibi değil be nim ruhum, Bulut. Birkaç sargıyla iyileştiremezsin yaralarumı. Uzak dur. Yine uğraş benimle ama asla iyi davranma. Çünkü sen çıkarı olmadan birine iyilik yapacak insan değilsin. Hatta sen insan bile değilsin."