Senin aşkını her zaman, durmaksızın çekiyorum.
Ağır bir yük bu; yüz sitemle çekiyorum.
Kendinden büyük bir yemi, zayıf bir karınca misâli
Hem düşüyor, hem kalkıyor, hem çekiyorum.
Rubâiyyât-ı Evhâdüddîn-i Kirmânî
“Lâ” bir timsah gibi pusudadır; gör
“İllâ” hazîne gibi yakîndedir; gör
Senden sana çekilen elif gibi bir yol var
Ezel ile ebedin sırrı budur işte; gör.
Evhâdüddîn-i Kirmânî
Bizi istiyorsan, iyiden de kötüden de kurtul;
Dedikodudan, alıştan, verişten kurtul;
Vârdan, yoktan, gidiş ve gelişten kurtul;
Hikâye bunların tümü; önce kendinden kurtul.
Evhâdüddîn-i Kirmânî
Delinmeye gelmeyen değerli bir incidir o.
Söylenmeye gelmeyen gizli bir sırdır o.
Bu uğurda cân ver; belki kokusunu alırsın.
Çünkü yiyip uyumaya gelmez bir iştir bu.
Evhâdüddîn-i Kirmânî