Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ruh Sağlığı ve Dini İnanç

Hüseyin Peker

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Allah'a kuvvetle, samimiyetle inanan, O'na ümitle bağlanan ve güvenen bir insan, öncelikle karamsar duygulardan uzak olur. Durumunu gören, bilen Allah'a yalvarır, duâ eder, O'nun kendisi için hayırlı olanı vereceğine inanır ve bu inançla rahatlar, huzur bulur.
Yapıcı, zihinsel açıdan liberal, muhafazakâr, dogmatik ve fanatik olmak üzere dört dindarlık tiplemesi belirler. Muhafazakâr ve liberal dindarlığı sağlıklı dindarlık olarak nitelendirir. Bu iki tip arasındaki temel farklılığın, bireyin merkezi tutumunun dine dayalı olup olmaması olduğunu ifade eder. Ona göre fazla hissetmeyen ve merkezi tutumları dini bakış açısıyla şekillenmeyen kişilerdir. Muhafazakârların merkezi tutumlarını ise din oluşturur ve dinin bunlar üzerindeki etkisi oldukça güçlüdür. Dogmatik ve fanatik dindarlık ise sağlıksız/hastalıklı dindarlıklardır. Dogmatik dindarlar, zihinsel açıdan saplantılı, dış dünyayı sadece siyah-beyaz şeklinde birbirini dışlayan ikili bir tarzda algılayarak gri tonları göremeyen, aşırı kaygılı, gelecekten endişe duyan, her şeye karşı güvensiz, kendileriyle ve sosyal çevreleriyle barışık olmayan kişilerdir. Benzer özellikleri gösteren fanatik dindarlar ise şiddet kullanmaya daha fazla eğilimlidirler.
Reklam
Sıkıntılı bir dönem geçiren, problemleriyle üzülen bir kişi Kur'ân'ın "İnşirah" sûresini okuduğunda, orada ALLÂH'ın iki kez vurguladığı "güçlükle beraber mutlaka bir kolaylık vardır" âyetleri, onun üzüntüsünü hafifletecek, onu ümitlendirecek ve karamsarlığa düşmesini engelleyecektir. ALLÂH'ın yardım edeceği ve kolaylık vereceği inancı onu rahatlatacaktır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Hz. Peygamber, "Veren el, alan elden üstündür" buyurmuştur. Ancak insan üstünlük kurmak için değil, üstün, güzel meziyetlere sahip olmak için vermelidir. Yapılan iyiliklerin oluşturduğu haz ve lezzeti tatmanın mutluluğunu yaşamak için vermeli, iyilik hâline gelmeli, güzelleşmelidir. Muhtaç olanın yardım almaya ihtiyacından çok, yardım yapma imkânına sahip olanın yardım etmeğe ihtiyacı olduğunu bilmelidir. Çünkü kâmil insan olmanın yolu iyilik yapmaktan, yardım etmekten geçer.
Sayfa 124Kitabı okudu
Aslında iyilik yapılan, kendisine iyilik yapılmasına izin vermekle, iyilik yapanın karşılığını vermiş olmaktadır. Çünkü kişi iyilik yapmanın, vermenin hazzını yaşamakta, mutluluk duymaktadır. Böylece en büyük iyiliği görmüş olmakta, karşılığını hemen almaktadır. Bu, maddi karşılıktan çok daha değerli manevi, psikolojik bir karşılıktır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Kanaatkâr insan, kendisiyle, ALLÂH'la ve toplumla barışıktır. İsyankâr duygular taşımaz. Kendisini de, ALLÂH'ı da, insanları da, hayvanları da, doğayı da sever. Gönlü geniş, kalbi ferahtır. İyimserdir, ümitvardır. Hayata olumlu gözle bakar. Pozitif insandır, mutlu insandır. Aşırılıklardan uzak, duygularını, isteklerini kontrol altında tutan, kendine hakim olan, güçlü insandır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Kanaatin bir ucunda tamahkârlık, diğer ucunda ise paraya ve mala hiç önem vermeyip bunlardan uzaklaşmak, dünyadan el-etek çekmek vardır. Kanaatkârlık bu iki tutumun ortasında yer alan bir özelliktir.
Sayfa 117Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.