Kendi gerçeğini yaşamak, Simyacı'nın deyimi ile "kişisel menkıbeni" , kaderini gerçekleştirmek için birçok zorluktan, sınavdan geçmemiz gerekiyor, çünkü aslında kaderimiz "bizi yolculuğun dönüştürdüğü kişi" haline gelebilmek.
Kendi gölgelerinle, karanlığınla yüzleşebilmek, gölge yanını sevgi ve kabule dönüştürebilmek "simya"dır, bir insanın yapabileceği en kutsal yolculuktur.
Kendi gölgelerinle, karanlığınla yüzleşebilmek, gölge yanını sevgi ve kabule dönüştürebilmek "simya"dır, bir insanın yapabileceği en kutsal yolculuktur.
Arınamadığımız sürece sınanmaya devam ederiz. Çünkü bunlar köklü duygu ve inanç sistemleri olup kolektif olarak insanlığın baskın sistemleri ve enerjileri olarak gerçekliğimizi şekillendirir. Gerçekliğimizde istemediğimiz dünyaları yansıtırız. Farkında ol ya da olma, zaten yansıttığın illüzyonun içinde kendi gerçekliğini yaratıyorsun, seçimlerinin sonuçlarını yaşıyorsun.
Gölgelerinden arındıkça sistemin daha fazla ışıkla dolmaya başlar. Hayatında ve kalbinde daha fazla neşe, coşku, şefkat hissetmeye başlarsın. Sıradan hayatın sıra dışı görünmeye başlar çünkü görünen değil, gördüğün karşısında senin ne yaşadığındır hayat deneyimini şekillendiren.