Rusya'da Devlet Kapitalizmi kitaplarını, Rusya'da Devlet Kapitalizmi sözleri ve alıntılarını, Rusya'da Devlet Kapitalizmi yazarlarını, Rusya'da Devlet Kapitalizmi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Stalinist yazarlar bazen Stahanovizm ile kapitalist sömürünün en gelişmiş yöntemi Taylorizm arasında bir paralellik kuracak kadar dikkatsiz davranmışlardır. Örneğin petrol sanayisindeki yüksek eğitim kurumları için yazılan ve Yüksek Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanan birel kitabı şu sözlere yer vermektedir: "Taylor'un emek araçlarının daha verimli kullanımı konusundaki görüşleri ve yöntemleri son derece ilericidir." (Bu sözler, Lenin'in "insanoğlunun makina tarafından köleleştirilmesi" şeklindeki Taylorizm tanımıyla karşılaştırılmalıdır.)
Kademeli parçabaşı iş sistemi, aynı zamanda devletin sürekli, temel üretim standardınıyükselterek işçilerin yaşam koşullarını düşürmesine imkan tanıyor. Nitekim, 1935 sonunda Stahanov kampanyasının başlamasının ardından her sanayi kolunun üretim standartlarında değişiklikler yapılmıştır. Yeni standartlar ortalama işçinin üretim düzeyine göre değil, "Stahanovcular 'ın üretimi ile diğer işçilerin ortalamalannın yeniden ortalamasının alınması" olarak saptanmıştır
Parçabaşı iş sistemleri örneğin Nazi Almanyası'nda da aynı amaçla yaygın bir biçimde kullanılmıştır. Franz Neumann bu konuda şunları yazmaktadır : Sosyalist işçi sendikalarının sınıfa-ücret kavramı, [Nazi] Emek Bildirgesi'nin 29. Bölümü'nde tanımlanan "performans ücreti" (liestungs lohn) ile değiştirilmiştir. Parti Şeref Kongresi'nde Hitler, "saat ticaretlerinde hiç bir artışa izin vermeyerek geliri sadece performanstaki artışla yükseltmek, Nasyonal Sosyalist önderliğin çelik ilkesi olmuştur" demiştir. Ücret politikasının ilkesi, çocuk işçiler için de dahil olmak üzere, yoğun bir biçimde parçabaşı iş ve primierin tercih edil mesidir. Böyle bir politika tamamen maneviyalı kırmaya yönelik bir po litikadır, çünküen bencil içgüdülere hitap etmekte ve iş kazalarını büyük çapta arttırmaktadır.
29 Neumann, Naziler'in parçabaşı iş sistemini uygulamakla neden bu kadar ısrarlı olduklarını şöyle anlatır:
Performans ücreti uygulamasının ağır basması, ticaret farklılıkları sorununa toplumsal politikada önemli bir işlev kazandırır. Bu soru nun bir ekonomik sorun olarak değil, canalıcı siyasal önem taşıyan bir kitle denetimi sorunu olarak anlaşılması çok önemlidir. .. Ücret farklılaşması Nasyonal Sosyalist ticaret politikasının özüdür. ' . . Ücret politikası bilinçli bir şekilde kitle denetimine yöneliktir. Stalinistler de parçabaşı iş sistemlerini aynı amaçla kullanmışlardır. Beş Yıllık Plan'ın başlamasından sonra parçabaşı ücretle çalışan sanayi işçisi oranı büyük bir hızla artmıştır
Lenin ve Troçki zamanında işçiler kendilerini kendi devletlerine karşı bile savunma haklarına sahiptiler. Örneğin Lenin şöyle demiştir:
"Bizim şu anki devletimiz bürokratik bozuklukları olan bir işçi devletidir ... Devletimiz öyledir ki, tamamen örgütlü proletarya kendisini ona karşı korumalıdır; eğer işçilerin devielimizi korumalarını bekliyorsak, işçi örgütlenmelerinden, işçilerin kendilerini kendi devletlerine karşı korumaları için yararlanmalıyız ...
Troika'nın resmen gömülmesi ise 1937'de Merkez Komitesi'nin bir plcnumunda o zamanlar Stalin'in sağ kolu olan Jdanov'un, "Troika ke sinlikle izin veriler n eyecek bir şey ... Troika bir çeşit yönetim kuruludur, oysa bizim ekonomik yönetimimiz tümüyle farklı bir çizgide oluşturulmuştur" demesiyle gerçekleşmiştir.
Sovyet ekonomik yasaları üzerine 1935'de yayınlanan bir ders kitabı, "tek kişilik yönetim sosyalist ekonominin örgütlenmesindeki en önemli ilkedir" bile diyebiliyordu.
Büyük sanayileşme girişimiyle birlikte artık Troika'ya izin verilemezdi, çünkü bunun varlıgı bile işçilerin sermaye birikiminin gereklerine tamamen boyun eğmelerini engellemeye yeterdi. Bu yüzden, Yüksek Ekonomi Konseyi, Şubat 1928'de, Troika'yı sona erdirmeyi ve müdürün tam ve kayıtsız şartsız denetimini saglamayı hedef alan, Sanayi İşletmelerinin Yönetim, Teknik ve Bakım Personelinin Haklarına ve Görevlerine ilişkin Temel Yönetmelik başlıklı bir belge yayınladı.3 Eylül 1929'da ise Parti Merkez Komitesi aldıgı kararda şöyle diyordu: işçi komiteleri "fabrika yönelimine doğrudan müdahale edemezler ya da herhangi bir şekilde kendilerini fabrika yönetiminin yerine koymaya çalışamazlar; tüm güçleriyle tek kişilik yönetimi saglamaya, üretimi, fabrikanın gelişmesini arttırmaya ve dolayısıyla da işçi sınıfının maddi koşullarının iyileştirilmesine yardımcı olmalıdırlar ". Böylece müdür fabrikada tam yetkili ve tek söz sahibi oluyordu. Artık, ekonomi konusundaki emirlerinin tümü, "kendisine baglı yönetim personeli ve tüm işçiler için koşulsuz olarak baglayıcıydı". Ekonomi alanında birçok soruna çözüm getirmesiyle ün yapmış olan L.M.Kaganoviç, bunu şöyle dile getiriyordu: "Ustabaşı atölyenin, fabrika müdürü de fabrikanın tam yetkili önderidir ve her ikisi de bu konumlarının getirdiği tüm haklara, görevlere ve sorumluluklara sahiplir."
Partide ve sendikalarda bürokrasinin güçlenmesiyle, Troika gittikçe daha büyük ölçüde etiketten ibaret bir hale geldi; giderek işçi kitleleri nin üzerinde bir konum edindi. Herşeye ragmen Troika, Beş Yıllık Plan 'ın başlangıcına kadar işçilerden gelen baskıya karşı sorumlu davranıyordu ve bu yapının içinde işçi denetiminin bazı öğeleri varlığını sürdürebildi. İşçi denetimine taraftar olmayan ve Stalin'in faaliyetlerini destekleyen A. Baykov şöyle der:
O dönem boyunca [Beş Yıllık Plan 'dan önce] müdür, büyük ölçüde işyeri sendika organı Zavkom 'a [fabrika sendika komitesi] ve Komünist Partisi'nin işyerindeki organı olan parti hücresine fiilen bağlıydı. Bu örgütlerin temsilcileri müdürün faaliyetlerini denetlemeyi kendi görevleri olarak görüyor ve çoğu zaman müdürün kararlarına müdahale ediyorlardı.
Cliff'in SSCB analizi çok kritik bir öneme sahip. Şanlı Ekim Devrimi sonrası birçok kapitalist ülkenin destek vermesiyle başlayan iç savaşın sonucunda ülke ekonomisi çökmüş ve işçi sınıfı atomize olmuştu. Bunun ardından oluşan koşullarda gerekli önlemlerin alınamamasıyla yeni bir sınıf olarak bürokrasi doğdu ve güç kazandı. Troçki'nin o
İnsanlığın bugün çözmek zorunda olduğu sorun, çözmediği takdirde imha olmak tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı sorun, üretici güçleri geliştirme sorunu değil, bu güçleri hangi amaçla ve hangi toplumsal ilişkiler çerçevesinde kullandığı sorunudur.