Ruhunun bir yanında hüzünle doğmuş, bu hüzünle yaşamış ve belki de vefat ettiğinde, gencecik yaşta kaybetmişiz diye düşünmek yerine, huzura erişmiş Furuğ Ferruhzad. Bazı şiirleri de şairin yaşamını bilmek daha anlaşılır kılar. Furuğ Ferruzad’da yaşamını bilip okunması gereken şairlerden bana göre.
‘Fakat ey kendinden başkasını düşünmeyen adam yüz karası deme, senin şiirin yüz karası deme’ ile belki de eşinin uzaklığını, ‘kaçıyorum bu insanlardan, şiirimi dinlediklerinde hoş kokulu bir çiçek gibi yüzüme açılan, ancak tenhalarda arkamdan delinin teki, fahişe diye konuşanlardan’ ile toplumun ona dair ağır eleştirilerini, ‘bugün anlıyorum ki o ağlayan çocuğun annesinden uzak olduğundan matemi’ ile eşiyle ayrıldıktan sonra bir daha hiç göremediği yavrusuna yazdığını düşündürür. ‘gittim ki kurtulayım hayatın keşmekeşinden, soğuk ıssız bir mezarın karanlığında’ demişti ama umarım artık huzurlu, aydınlık ve sıcak bir yerdesindir.