"Bu ne?"
"Serçe parmağım..."
"Doğru!" dedi Vanes sonra birdenbire parmağı sertçe büktü.
Canı yanan Hrant hızla çekti elini.
"Tekrar ver elini!"
Şaşaladı Hrant. Şaka olup olmadığını anlamak için bir an yüzüne baktı Vanes'in.
"Şimdi avucunu sıkıp yumruk yap!" dedi Vanes.
Hrant'ın elini yumruk
Eski zamanlarda aralarındaki farklılıklar hiç akıllarına gelmezdi oysa. Aynı topraklarda yaşayan insanlardı onlar. Kader birliği etmiş, günü yaşamaya çalışan, ekmek derdinde olan sıradan insanlar... O zamanlar hepsi aynıydı; Osmanlı.
Fakat neden sonra, o küçük fark, birileri tarafından büyütüldükçe büyütülmüş, gözlerine sokulmuştu. Yeni hayat düzeni; herkesin kendi farkıyla gurur duyması ve bir diğerini hor görmesi üzerine kurulmuştu. Şimdi birbirlerini gördüklerinde, elleri bellerindeki kamalara gidiyordu. Zaten her kan davasında olduğu gibi bir zaman sonra iki taraf da neden düşman olduklarını unuturlardı. O zaman tek duygu hakim olacaktı: "O seni öldürmeden sen onu öldür!"