Türkiye Savunma Bakanlığı, 14 Eylül 1957’de yaptığı bir açıklamada, Suriye sınırındaki askeri harekatın planlı NATO manevralarından ibaret olduğunu açıklamıştır.
Amerika, Suriye’yi 1957 yılının başlarında bir Sovyet uydusu olarak değerlendirirken, Suriye, Sovyetler Birliği’ni bir tehdit olarak görmediği gibi, Amerika’nın Eisenhower Doktrini’ni kabul etmesi yönündeki baskılara direndi.
Suriye, İsrail’e saldırdığı taktirde İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilmekten korktuğu için savaşa gerçek anlamda katılmamış olmakla birlikte, Suriye’nin Mısır’a yönelik gösterdiği sempati ve destek iki ülkeyi birbirine daha fazla yakınlaştırmıştı.
Mısır’ı Arap dünyasının bir parçası olarak görmeye başlarken onu uyandıran ve Mısır’ın kaderinin Arap dünyasının, bütününe bağlı olduğunu gösteren en önemli faktör ise İsrail tehlikesi oldu.