Sadhana - Yaşamın Kavranışı
Rabindranath TagoreSadhana - Yaşamın Kavranışı Quotes
You can find Sadhana - Yaşamın Kavranışı quotes, Sadhana - Yaşamın Kavranışı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Elde etmekten yorgun düştüm; ahh! Asla elde edilemeyecek olan nerede?
Sayfa 126Kitabı okudu
Bırak da bize vermiş olduğun yaşamı bütünüyle yaşayalım.
Sayfa 110Kitabı okudu
Yaparken coşku duymadığımız şeyler (hele ki zihinlerimizdeki) ne pahasına olursa olsun kurtulmamız gereken bir yüktür.
Sayfa 117Kitabı okudu
Özgürlük coşkusuna tam olarak ulaşabilmemiz ancak, insan gerçekliğinin bağlarını kavrayabilmemiz halinde mümkün olur.
Sayfa 107Kitabı okudu
İnsanın en büyük coşkusunun, sahip olmada değil, aynı zamanda elde etmemek de olan bir elde etmede yattığı gerçektir
Sayfa 125Kitabı okudu
Yalnızca 'şarkı söyleme eyleminin' farkında olup, hiçbir zaman bir bütün olarak şarkının farkına varamayız.
Sayfa 105Kitabı okudu
.
Güzellik, basitçe, sevginin gözleriyle görülen gerçekliktir.
...
Görmemek kör olmaktır, fakat yanlış görmek yalnızca kusurlu görmektir. İnsanın bencilliği, yaşamdaki bazı bağlantıları, bazı maksatları görmek için bir başlangıçtır ve onun taleplerine uygun hareket etmek, kendi kendini sınırlamayı ve davranışlarına yeni bir düzen vermeyi gerektirir. Bencil bir adam benliğinin çıkarına olacağı için gönüllü olarak sıkıntı çeker; sıkıntıya ve mahrumiyete hiç söylenmeden katlanır, çünkü o, kısa vadede bakıldığında acı ve sıkıntı olan şeyin daha geniş bir perspektifte bakıldığında tam tersi olduğunu bilir.
Sayfa 48 - 1. baskı - 2000
İnsan, varoluşunun bütünlüğünü, sonsuz içindeki yerini kavramak zorundadır. O, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, balını kovanın petekleri içinde yaratamayacağını bilmek zorundadır, çünkü yaşam gıdasının sürekli kaynağı, o duvarların dışındadır.
Sayfa 11Kitabı okudu
“Bir gün Ganj’da botla açılmıştım. Güzel bir sonbahar akşamıydı. Güneş henüz batmıştı; gökyüzünün sessizliği, kutsal bir barış ve güzellikle doluydu. Suyun engin yüzeyi kıpırtısızdı ve gün batımı kızıllığının her an değişmekte olan tonlarını yansıtıyordu… Botumuz nehrin sarp kıyısı yakınlarında sessizce süzülürken, kocaman bir balık aniden suyun yüzeyine sıçradı ve sonra da, akşam göğünün tüm renklerini gövdesinde sergileyerek gözden kayboldu. Balık, kendisiyle birlikte, ardındaki yaşam coşkusuyla dolu sessiz dünyayı yansıtan renk cümbüşünü yalnızca bir an için gözler önüne sermişti. Gizemli yaşantısının derinliklerinden güzel bir dans figürüyle çıkmış ve sonuna varmakta olan günün sessiz senfonisine kendi melodisini eklemişti. O anda, kendimi yabancı bir dünyadan kendi dilinde dostça bir selam almış hissettim ve bu selam kalbime bir tutam mutluluk saldı.”