Said Sözleri ve Alıntıları
Said sözleri ve alıntılarını, Said kitap alıntılarını, Said en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ehmedê Xanî'ni dile getirdiği Kürtlerdeki eğitimsizlik sancısı çağlar sonra en net yankısı Said-i Kürdi'de bulmuştur. Saidi Kürdi'de, Kürdistan'ın eğitimsizlik sorunu farklı açılardan irdelenmiş ve önemli konuların başına yerleştirilmiştir... Eğitimsizlik ona göre her şeyden önce Kürtlerin rakiplerine karşı madunlaştıran ve her türlü sömürüye açık hale getiren sonuçlar ürettiğinden düşmandır.
Said'i Kürdi haklı ve meşru hürriyeti elde etmenin reel şartları olarak "fen, sanat, silah" enstrümanlarını ileri sürer. Bu üç kavramla döşenen taşlar özgürlüğe ulaşmanın, bilgisizlik ve yoksulluktan kurtulmanın yolunu döşer. Fen ile öteden beri dile getirdiği şekliyle eğitime; sanatla, ekonomik ve endüstriyel gelişime; silahla biraz da Hamidiye düzenlemeleri bağlamında geliştirilen ve daha önce bahsi geçen özgüvenlik konseptine yeniden atıfta bulunur.
Sayfa 148Kitabı okudu
+ Dersim Katliamı ve Said-i Nursi
Ismet İnönü'nün raporunun yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı'nın da gizli bir "Dersim" rapor-kitabı hazırladığı ve 100 adet bastırarak ilgililerin kullanımına verdiğini kaydeden Mehmet Bayrak, bastırılan bu kitaba ilişkin de şunları ifade eder: "Dersim'e karşı yürütülecek askeri harekâtın esasları belirlendiği gibi, Dersim vurulduktan sonra, geriye kalan aşiretlerden hangilerinin batıda nerelere surüleceğine ilişkin, daha 1932'de hazırlandığı anlaşılan bir listeye de yer veriliyordu. Kitabın cebinde yer alan çeşitli askeri harekat planlarından biri de, bizzat Mustafa Kemal tarafından çizilmişti ki, bu plan, halen Trabzon'daki Atatürk Köşkü'nde sergilenmektedir."
Sayfa 355 - Nûbihar
Saidi Nursi ulusalcıların "ulusu tanrısallaştırdığını" söyleyerek oluşturulmaya çalışan ulusalcı ilahiyatın İbrahimvari bir cesaretle red edilmesinin tevhidi bir görev olduğunu bildirir. Seküler Türk milliyetçileriyle birlikte şirkin meşhurlaştırılmasına kapı aralayan müftü, sofi, hoca gibi sınıfları da sert dille eleştirir.
Siyasetin kalbine yolculuk ve 1907 istanbulun'da bir kürt
"Eğer dalkavukluk, köpek gibi yaltaklanmak, kendi gibi menfaat elde etmek için yalvarmak, milletin gereği olarak görülüyorsa şahit olunuz ben o akıldan istifamı veriyorum. Divanelikle ki bence bir masumiyet mertebesidir, iftihar ediyorum "Bir diğer ifadesinde de durumu şöyle dile getirir: "zaman- ı istibdatta bu tabii kürtlük için tımarhaneye düştüm...Ey Kürtler! Tımarhaneyi kabul ettim.Ve kürtlüğü lekedar etmemek için irade-i padişahı ve maaş ve ihsan-ı şahaneyi kabul etmedim.
Sayfa 50 - NûbiharKitabı okudu
...Müsavat ise fazilet ve şerefte değildir, hukuktadır. Hukukta ise şah ve geda birdir...
Sayfa 28Kitabı okudu
Hazret-i Said: "Ben Kürdistan'da mekteb açtırmak üzere geldim. Başka bir dileğim yoktur bunu isterim ve başka bir şey istemem" derdi. Tabiri aherle Bediüzzaman iki şey istiyordu: Kürdistan'ın her tarafına mektepler açtırmak istiyor, başka bir şey almamak istiyordu.
İstanbul'dan Vedaname
İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi, İstanbul'dan Vedaname başlığıyla bir yazıya yer verir.
Vedaname, Bediüzzaman'ın Kürtlerin saadeti için geldiği İstanbul'da yaşadığı büyük hayal kırıklığının fotoğrafıdır. Metin, iktidarın eşitlik ve kardeşlik yaklaşımını ifşa eder. Meşrutiyetin iddia ettiği eşitliğin siyasette ve toplumsal hayatta bir karşılığının olmadığını; bu sistemde eşitlik isteyen Kürd'ün bunu yaşayacağı tek alanın cezaevi koşullarındaki eşitlik olduğunu belirtir. ...
Sayfa 143 - Nûbihar
Hamidiye alayları ve Said-i Kürdi
Münazarat'taki müstebid ağa eleştirilerinin neredeyse tamamı Hamidiye ağalarına yöneliktir. Kılıç, cebr ve korku yaymak yerine halka akıl, hak, muhabbetle hizmet eden ağaların ayakta kalabileceğini vurgulayarak mevcut Kürt yerel liderlerine uyarılarda bulunur.
Said-i Kürdi'nin Mustafa Paşa karşısındaki tavrı Hamidiye ağalarının tahakküm ve cebrine somut yaklaşımını yansıtmaktadır. Henüz 16 yaşlarında bir genç iken aşiretler bölgesinin kudretli Hamidiye paşasını halka yaptığı zulümler nedeniyle tehdit ettiği bilinmektedir.
Sayfa 89 - Nûbihar