Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Said Nursi

Burhan Bozgeyik

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Risale-i Nur'un çok orijinal bir üslûbu vardı.
Reklam
Bediüzzaman Said Nursî
"Avrupa bir İslâm devletine hâmiledir , günün birinde onu doğuracak. Osmanlılar da Avrupa'ya hâmiledir, oda onu doğuracak."
Molla Resul, Bediüzzaman'a şöyle demişti: " Hepimiz Allah'tan korkuyoruz. Amma senin ödün patlıyor... Sende bizim gibi biraz rahat olsan , ayağın yara olmazdı. " Bediüzzaman cevaben şöyle dedi: " Molla Resul! Kısa ömürde , kısa dünyada ebedî hayatı kazanmaya gelmişiz. Hem burada oturayım, hem Cennet dâvâ edeyim, olmaz böyle şey! Onun için cesaret edemiyorum rahat oturmaya."
Bediüzzaman'ın Mal varlığı şunlardan ibaretti:
"Cislavet marka bir çift lastik ayakkabı, bir adet eski çarşaf, bir tane eski iç gömleği, sarık üzerine sarılacak bez, üç tane mendil, bir havlu, bir pamuklu hırka, bir adet kırık gözlük, bir adet dua kitabı, eski yazı takvim, iki adet kalem..." Bir sepet içinde de şu eşyalar vardı: "Dört adet sefer tası içi, bir adet küçük çinko tencere, bir tane küçük çaydanlık, bir adet ayaklı bardak, iki tane ayaksız bardak."
Sayfa 166 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
"Asıl mü'min hakkıyla hürdür. Sân-i âleme Abd ve hizmetkar olan, halka tezellüle tenezzül etmemek gerektir. Demek ne kadar imana kuvvet verilse, hürriyet de o kadar kuvvet bulur. Ama hürriyet-i mutlaka (kayıtsız şartsız bir hürriyet) vahşet-i mutlakadır, bir hayvanlıktır. Bazı sefih ve lâubaliler hür yaşamak istemediklerinden nefs-i emmarenin esâret-i rezilesi altına girmek istiyorlar. Elhasıl şeriat dairesinden hariç olan hürriyet, ya istibdat ve esâret-i nefis veya vahşettir. Böyle lâubaliler iyi bilsinler ki, dinsizlikle ve sefâhatle hiç sahib-i vicdan bir ecnebiye kendilerini sevdiremezler ve benzetmeler. Zira, mesleksiz ve sefih sevilmez ve bir karıya yakışır istihsan ettiği (güzel gördüğü) libası erkek giyse müsteskil olur (maskara olur)."
Sayfa 40 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Risale-i Nur'un Uslûbu
Risale-i Nur'un çok orijinal bir üslubu vardı. Bu eserlerde çok zengin bir dil kullanılmıştı. En mükemmel Osmanlıcanın kullanılması yanı sıra, cümlelerde çok mükemmeldir. Her bir cümle; Kur'an ve hadis'in, sarf, nahv, mantık, bedi, beyan, belağat, usûl-i din, usûl-i fıkıh esaslarına göre kurulmaktaydı. Her bir cümle en az 200 âyetten süzülmekteydi. Bu bakımdan bu eserler sadeleştirilemez ve müellifin üslubu bozulamaz. Yalnızca şerhi, izahı,tanzimi yapılabilir. Yani benzer bahisler bir araya getirilip Kur'an, hadis ve diğer şer'î ilimler ışığında açıklanabilir.
Sayfa 115 - İlke yayıncılıkKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.