Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şamanizm ve Eski Türk Dini

Saadettin Y. Gömeç

Şamanizm ve Eski Türk Dini Sözleri ve Alıntıları

Şamanizm ve Eski Türk Dini sözleri ve alıntılarını, Şamanizm ve Eski Türk Dini kitap alıntılarını, Şamanizm ve Eski Türk Dini en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsan Tanrısız,kürk yakasız,millet yasasız olmaz.” ~Altay Türk atasözü~
Türk dilinde yemin etmek manasında kullanılan “Tengrinin atı bile” diye başlayan “and içmek” sözünden de anlaşılacağı gibi,bir şeyin içilişiyle gerçekleşiyordu. Bu durumu da açıklamakta fayda vardır ki,taraflar mesela parmaklarını keserek kımıza veya başka içeceğe kanlarını katıp,içtikten sonra bir tür sözleşme yapmaktaydılar.
Reklam
Şamanizm diye adlandırılan inanca göre, kainat üst-üste katlardan müteşekkildir. Bu katlar belirli bir düzen üzere birbirlerinden ayrılmışlardır. Bundan dolayı .Kam san' atını icra ederken, bir kattan diğerine geçmek için büyük bir güç harcamak zorundadır. Yukarıda ve aşağıda dokuz (veya yedi ya da onyedi) kat bulunur. Gökyüzü ışık alemi, yer altı da karanlıklar dünyasıdır. İnsanlar da bu iki alem arasında, yani yeryüzünde yaşarlar. Kişiyi yaratan, koruyucu ve iyi ruhlar bu ışık diyarında bulunurlarken, göğün en üst katında ise, altın bir taht üzerinde, dokuz erkek ve dokuz kızı ile beraber Bay Ülgen oturmaktadır. İnsanları, hayvanları, bitkileri, dağlan, ırmakları, gölleri, denizleri, ayı, güneşi ve yıldızlan yaratan odur. Kırgız ve Kazak lehçelerinde Ülgen "büyük" ve "ulu'' anlamlarına gelir. Yine Ülgen iyilik eden bir varlıktır. Onun huzuruna giden yolda yedi engel bulunur. Ülgen'in yanına varan yol ancak erkek kamlara açıktır (Gömeç 2011; 28).
Bir başka Altay rivayetine göre, yer yaratılmadan önce su vardı. Ülgen (ya da Tengri Kayra Kan) bir gün suya bakarken, üzerinde yüzen bir toprak parçası gördü. Bu toprak insan vücuduna benzeyen bir yapıdaydı ve buna "kişi olsun" dedi. Toprak da derhal insan oldu. İkisi beraber kuşlar gibi gökyüzünde uçarlardı. Erlik bir müddet geçtikten sonra, Ülgen'den daha büyük ve kudretli olmak istedi. Nihayet Ülgen'e düşman oldu. Bundan dolayı Tanrı onun uçma kabiliyetini elinden aldı. Suların derinliklerine yolladı. Kişi boğulacak gibi olunca, onu sudan çıkardı ve onu bir yıldızın üzerine oturttu. Kişiye emir vererek sudan toprak getirmesini söylemiş, ama o hile yapıp, bir parça toprağı ağzında saklamıştı. Bu yüzden ağzı şişti ve nefes alamaz oldu. Eğer Ülgen (veya Kayra Kan) müsaade edip, tükürmesini söylemeseydi ölecekti. Ancak Kişi toprağı puskurunca, yeryüzünde bataklıklar ve tepeler ortaya çıktı. Tanrı ona çok kızdığından dolayı "Erlik" ismini taktı. Bu sırada insanlar da dokuz dallı bir ağacın dalındaki meyveler gibi bitti. Buradan da eski Türk inancında mevcut maddelere şekil vermenin olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Fakat yoktan var etme ise, herhalde Samî dinlerden girmiş olmalıdır.
Sayfa 32 - Berikan Yayınları - PDFKitabı okudu
Türklerin dini diyebileceğimiz, ancak şimdiye kadar ismi hakkında bir belgeye rastlamadığımız, fakat kitabelerden yola çıkarak Kök Tengri dini olarak adlandırabileceğimiz bu inancın temelinde; her şeyin yaratıcısı bir Tanrı'ya ve ölümden sonra yeni bir hayatın başladığına iman, bu öbür dünyada yiğitliklerin ve iyiliklerin mükafatlandırılması, ölmüş atalara saygı, onlar için kurbanlar kesilmesi gibi hususlar yatmaktadır. Buna bağlı olarak, mesela Asya Hunları her yılın mayıs ayı ortalarında "Kutlu Atalar Mezarlığı"nda kurban keserlerdi ve burada, çok şey borçlu oldukları atalarını (eçü-apa) andıkları gibi, Tanrı'ya da ilerideki günlerin bolluk ve bereket getirmesi için yakarırlardı. Günümüzde İslamiyetle özdeşleşen "veli" kültünün de bununla ilgisi mevcut olsa gerek (Gömeç 2011; 90).
KÖK-TENGRİ DİNİNE GÖRE: Ancak Tanrı, insanları farklı ruhi ve fiziki özelliklerle donattı. Onları çeşitli ırklara, kabilelere böldü. O, insan ırklarının bu şekilde birbirlerini tanımalarını ve karışmamalarını istiyordu (Gömeç 2011; 33). Her kavim kendini diğerlerinden ayırmak için adlar almaya başladığında, bu ırkın önünde tıpkı kendisi gibi çok cesur, yiğit ve akıllı bir şahıs vardı. Herkes onun sözünü dinler, yap dediğini yapar, yapma dediğini yapmazdı. Bu kişinin adı Türk'tü. Türk "güç, kudret, erdem" demekti. Onun soyundan gelen insanlar da bu özelliklerinden dolayı o öldükten sonra, adını kullanmayı uygun buldular (Gömeç 2011; 34).
Reklam
Üzerlerinde yaşa­dıkları vatanı kanlarını dökerek, canlarını vererek, kendilerine emanet etmişlerdi. şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprakları da bu yüzden Türklerce kutludur. Türklerde atalara olan saygı, onların mezarlarına yapılan hakaretlerin şiddetli bir şekilde cezalandırılmaları şeklinde de görülür.
Bugün Türk inancı diye ileri sürülen Sibirya Şamanizmi görüleceği gibi bir dinden ziyade, temel prensibi ruhlara, cinlere (yel), perilere emir ve kumanda etmek, gelecekten haber vermek düşüncesi olan bir sihirdir. Bütün bu anlatılanlar sadece Asyalı Türk topluluklarına ait değildir (Buluç 1961, 216; aktaran Gömeç 2011; 86).
Şamanizm diye adlandırılan inanca göre, kainat üst üste katlardan müteşekkildir. Bu katlar belirli bir düzen üzere birbirlerinden ayrılmışlardır. Bundan dolayı Kam sanatını icra ederken, bir kattan diğerine geçmek için büyük bir güç harcamak zorundadır. Yukarıda ve aşağıda dokuz (veya yedi ya da onyedi) kat bulunur. Gökyüzü ışık alemi, yer altı da karanlıklar dünyasıdır. İnsanlar da bu iki alem arasında, yani yeryüzünde yaşarlar. Kişiyi yaratan, koruyucu ve iyi ruhlar bu ışık diyarında bulunurlarken, göğün en üst katında ise, altın bir taht üzerinde, dokuz erkek ve dokuz kızı ile beraber Bay Ülgen oturmaktadır. İnsanları, hayvanları, bitkileri, dağları, ırmakları, gölleri, denizleri, ayı, güneşi ve yıldızları yaratan odur. Kırgız ve Kazak lehçelerinde Ülgen "büyük" ve "ulu" anlamlarına gelir. Yine Ülgen iyilik eden bir varlıktır. Onun huzuruna giden yolda yedi engel bulunur. Ülgen'in yanına varan yol ancak erkek kamlara açıktır. Bununla beraber erkek kam beşinci engele kadar, yani Temir Kazık yıldızına gidebilir ve oradan geri döner. Bir inanışa göre, Saha Türklerinin tarihinde yalnız bir Oyun(kam) dokuzuncu kata ulaşmış ve bugüne kadar da geri dönmemiştir...
120 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.