Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmparatorluktan Cumhuriyete 2

Samsun'dan Erzurum'a

Orhan Çekiç

Samsun'dan Erzurum'a Sözleri ve Alıntıları

Samsun'dan Erzurum'a sözleri ve alıntılarını, Samsun'dan Erzurum'a kitap alıntılarını, Samsun'dan Erzurum'a en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Egemenlik bilakayduşart Türk Milletinindir.
(Dakika geciktirilmeyecektir) İllere, bağımsız sancaklara, Kolordulara, Nazilli'de Albay Refet Beyefendi'ye, Bursa'da 20. Kolordu Komutanı Paşa'ya, Bursa'da 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendi'ye, Balıkesir'de 60. Tümen Komutanı Albay Kazım Beyefendi'ye, Tanrı'nın yardımıyla Nisan'ın 23.Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından, o günden sonra bütün sivil ve askeri orunların ve bütün ulusun başvuracağı en yüce kat, adı geçen Meclis olacaktır. Bilgilerinize sunulur. Heyeti Temsiliye adına Mustafa Kemal
Kürk paltosuyla, kefen parasıyla kurulan başka bir vatan daha var mıdır?
Mazhar Müfit'in odasında duran kasada sadece 48 kuruş kalmıştır. Heyet üyeleri her gün çorba ve bulgur pilavı ile idare etmektedirler. En son -kış ortası olduğu için herkesin ortak itirazına rağmen- Mazhar Müfit kürk paltosunu satmış, bir süre de onun parasıyla geçirmişlerdir. İşte böylesi kritik bir durumdayken, heyet üyelerinin sıkıntı içinde olduklarını fark eden Ankaralı eşraf, Müftü Rıfat (Börekçi) Efendi'yle aralarında topladıkları 1.000 lirayı göndermişler, bu suretle sıkıntılar bir süre daha ertelenebilmiştir.
Reklam
Türk milletinin yobazite ile mücadelesi hiç bitmiyor
Tüm Batı, sanayi devrimini tamamlamıştı. Ürünlerini fabrika hızıyla üretiyor, bilgiyi matbaa hızıyla yayıyor, hammaddesinin önemli bir kısmını da Osmanlı Devleti'nden kapitülasyonların hızıyla sağlıyordu. Resmen sağılıyorduk. Olayların ve kötü gidişin farkına varan bazı padişahlarımız, örneğin Genç Osman, III.Selim, yapmak istedikleri yenilikler uğruna canlarını veriyorlardı. Kime boyun eğmişlerdi? Patrona Halil gibi, Kabakçı Mustafa gibi güya "din elden gidiyor" yaygarasına koparan, örneklerini günümüzde de görebildiğimiz cahil, fanatik, gerçekte İslam'a en büyük kötülüğü yapan zihniyete boyun eğiyorlardı.
Havza yolu boyunca arabası birkaç kez arızalanır. Arızanın giderilmesini beklerken, tarlada çift süren bir köylüyü görür. Aralarında şu ilginç konuşma geçer: Mustafa Kemal Paşa köylüye yaklaşır: "Hemşeri, düşman Samsun'a asker çıkaracak. Belki buraların hepsini ele geçirecek. Sen ise rahat, toprağı sürüyorsun (...)" diye takılır. "Paşa, Paşa (...) Sen ne diyorsun?" der çiftçi. "Biz üç kardaştık. İki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde sekiz öksüz ile yetim, üç dul kalmış kadın var. Hepsi benim sabanımın ucuna bakarlar. Şimdi benim vatanım da, yurdum da aha şu tarlanın ucu. Düşman ora gelinceye dek benden hayır bekleme (...).
Erzurum, 9 Temmuz 1919
Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni isteklerine kurban etmemek için açılan milli savaş uğrunda milletle beraber, serbest surette çalışmaya resmi ve askeri sıfatım artık engel olmaya başladı. Bu mukaddes gaye için milletle beraber sonuna kadar çalışmaya mukaddesatım adına söz vermiş olduğumdan pek aşığı bulunduğum yüksek askerlik mesleğinden bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra mukaddes milli gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere milletin sinesinde bir ferd-i mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu arz ve ilan eylerim. Mustafa Kemal
Harbiye Nazırı'na Karadeniz Ordusu Başkumandanı General Milne tarafından gönderilen 6 Haziran 1919 tarihli yazı: "Devletli Efendim Hazretleri; Kemal Paşa ile maiyetinin vilayetlerde görünmelerinin arzu olunmadığını arz ile iftihar kesb ederim."
Reklam
Selanik'in selası, Mustafa Kemal'i yakan ateş ve nihayet Anadolu'nun kurtuluşu
İtalyanlar Trablus'a saldırınca Derne'ye koşmuştur. Hareketinden iki gün önce Selanik'te arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy) ile Beyazkule Bahçesi'nin bir köşesine çekilmiş, dertleşmektedirler. Çok duygusallaşmıştır. Bir ara: -Fuat, der. Bilmem ki, döndüğümde bu güzel şehri, Selanik'i tekrar görebilecek miyim? Yoksa diğer yurt köşeleri gibi, burası da elimizden kayıp gidecek mi? Gözlerini arkadaşından kaçırır, başını yana çevirir. Mustafa Kemal ağlamaktadır. Fuat teselli etmeye çalışır, ama nafile. Balkan Savaşı patlayınca Derne'den ayrılır. Kahire üzerinden İstanbul'a ulaşmaya çalışmaktadır. Balkanlara ulaşacaktır. Belki de, tüm gençliğini geçirdiği Selanik'i savunmaya koşacaktır. İşte böyle bir havadayken Selanik'in düştüğünü, daha doğrusu teslim edildiğini öğrenir ve yıkılır. Mustafa Kemal kızgındır.
24 Aralık 1919 - Kırşehir
Gece fener alayı yapılır. Yemek esnasında gençler büyük tezahürat yapınca, Mustafa Kemal ziyafetin verildiği evin önüne çıkar ve gençliğe hitaben şöyle seslenir: Bu milletin içinden çıkan bir Kemal, "Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini" demiş. Yine bu milletin bağrından çıkan bir başka Kemal de şöyle diyor: "Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."