Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sana Yöneldim

İkbal Gürpınar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Babam geçen gün, evi caminin dibinde olan, sohbet ettiği bir adama demiş ki; "En yakınlarından bir davetiye geldiğinde ne yaparsın?" Adam da "Ayıp olmasın diye mutlaka gitmeye çalışırım" demiş. "E kardeşim, sana şah damarından daha yakın olan, sahip olduğunu düşündüğün her şeyi, havanı suyunu sana veren Allah, sana her gün beş kez davetiye gönderiyor da neden camiye gelmiyorsun? Üstelik evin, caminin dibindeyken. İnsanlara karşı düşünceli davranıyorsun da seni yaratan Allah'ın davetine neden gitmiyorsun?" deyivermiş. Ne güzel söylemiş. "Namaz borcu ödenmez, bil ki çekle, senetle; Büyük icra gelmeden, hesapları denetle." diyor Cengiz Numanoğlu. Denetliyor muyuz hesapları, defterleri? Yoksa hep başka işlerimiz mi var? Nedir kıymet verdiğimiz? Kimdir gözüne girmek için gayret sarfettiğimiz? Ne için kavgalarımız, kaygılarımız, ahlarımız, vahlarımız? Düşünelim bir hele; Kıyamet kopup huzura çıktığımızda, saydığımız bunca şeyin ne önemi kalacak? Bunların hangi biri aklımıza gelecek?
NE KADAR DA SABIRLISIN YA RABBİ Mal Senin..Mülk Senin..Buyuran Sensin, Hükmünü, apaçık duyuran Sensin, Yaratan.. Yaşatan.. Doyuran Sensin,     Yine de kulların, şeytana tâbî;     Ne kadar da sabırlısın.. Yâ Rabbî.   Kur'ân'a cür'et var, göz göre göre, Ayaklar altında, örf, âdet, töre, ''İslam'' türetmişiz,
Reklam
Teheccüd ile alâkalı en dikkat çekici bilgi, Hammamî 'ye ait Yasin-i Şerif Tefsirinde geçiyor: "Kıyamet kopmadan evvel, Teheccüd'e devam eden bir cemaat yine bir gece kalkarlar ve Teheccüd'ü kılıp, Sabah Namazı'nı beklemeye koyulurlar. Bekle bekle sabah vakti girmez." Bu cemaat; "Galiba erken kalktık" deyip, Tekrar Teheccüd kılarlar yine beklerler ama sabah vakti yine girmez. Bu sefer korkuya kapılırlar ve Sabah Namazını kılıp, güneşin doğmasını beklerler. Hem korkudan zikir yaparlar hem beklerler. Bir de görürler ki, Güneş batıdan doğuyor. Dehşetle korkudan Secde'ye kapanırlar ve uyuyuverirler. Çünkü artık vakit gelmiştir. Velhasıl, Kıyamet'in dehşetinden ilk emin olacak topluluk, Teheccüd'e devam edenlerdir. Peygamberimize farz, Ümmete, sünnet olan Namazın adıdır Teheccüd Namazı... Gece yarısından sonra uykudan uyanarak kılınan; İki, dört, altı veya sekiz rekât olarak kılınan, iki rekâtte bir selâm verilen Namaz'dır."
ARADIM Bir karanlık yol başladı beşikten, Adres sordum.. Gördüğüm her ışıktan. Her biri, bir kapı gösterdi lâkin; Dostu bulamadım.. Döndüm eşikten. Ana dedim.. Şefkâtine yaslandım, Umut pınarımdı, kurumaz sandım.
Onca sıkıntı atlatmama rağmen nasıl olur da hayata küsmediğimi hala gülümsediğimi görenler, huzurun bir formülü var mı diye soruyorlar bana. Elbette var... Sırat-ı Mustakim' de yaşamaya gayret etmek.. Yani DENGELİ ve DOSDOĞRU yaşamak. Ama her konuda. Sevmede, almada, vermede, neşede, hüzünde, öfkede... Hayatımızda her ne varsa hep dosdoğru ve dengelice yapmak.. Kimseye hakettiğinden fazla değer vermemek, insanlara aşırı anlam yüklememek... Hayatımızın odak noktasına Allah'ı almak, elalemi (adı üstünde el âlem) hayatımızın merkezinden çıkarmak, hiçbir şeyin bize ait olmadığını hatırlamak... Ne varlığa sevinmek, ne yokluğa yerinmek... Dengeyi kaybettiğimizde oluyor olan. Kalbimizi acıtıyor putlaştırdıklarımız, olmazsa olmaz dediklerimiz, vazgeçilmez sandıklarımız. Kimi zaman bu, sevdiğimiz bir insan, kimi zaman akrabamız, ana ve babamız, arabamız, malımız, işimiz, kimi zaman güzelliğimiz, sağlığımız, canımız. Kısacası dengeyi kaybettiğimiz herşey bizim imtihanımız. Maalesef özellikle son zamanlarda kime "Mutlu olmak için ne lazım desem?" ilk sırada para diyorlar. Sadece paranın mutluluk getireceğine inanıyorlar. Oysa parası pulu, şanı şöhreti olan nice ünlü, uyuşturucu veya alkol batağında. Mutluluğu, kadehler ve şırıngada aramada. Demek ki çok para değil derdimizin ilacı.
Şeytana Açık Mektup Ey Şeytan! Sana bu mektubumu, kabirden yazıyorum; Ve kendime ilk defa, bu kadar kızıyorum. Nasıl oldu da beni, kendine inandırdın ? Benim gibi çok zeki, bir insanı kandırdın ! Bir zamanlar önüme, ne servetler sermiştin; ''Sana ölüm yok'' diye, güvenceler vermiştin. Hani sonsuza kadar, sürecekti saltanat
Reklam
"Bu dünya, uzunca bir yolun başı O mezar dediğin, bir sınır taşı Ömür, iki günlük iman savaşı Her ân bitebilir, farkında mısın?"
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.