Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanat ve Estetik

Peter De Bolla

Sanat ve Estetik Sözleri ve Alıntıları

Sanat ve Estetik sözleri ve alıntılarını, Sanat ve Estetik kitap alıntılarını, Sanat ve Estetik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şiir ne anladığınız değil, ne hissettiğinizdir
''Şiir, yorumlamanın olanaksızlığını dramatize eder ya da başka bir şekilde ifade edersek, bir yorumlama ediminin ortak bir anlayışa varmakta nasıl başarısız olduğunu gösterir.''
''Aydınlanmanın rasyonalize edilmesinde, Tanrının bıraktığı boşluğu bazen sanat ya da estetiğin doldurduğu söylenirken, sanat adına bulunulan insan sınırlarını aşma iddiaları hakkındaki incelemelerin yerini psikanalizin doldurduğu ileri sürülebilir. Eğer durum böyleyse, benim sessiz olanı duyulabilir kılma arzum da Freud'un konuşma tedavileri sırasında duyulabilecek bir karşı-sese dönüşün işareti olarak algılanabilir.''
Reklam
Duyguları ele almak için elimizde karşılaştıracak hiçbir şey yoktur. lç gözlem, duyguları anlatan birkaç hantal betimleyici isim, çokça estetik sıfat ve şiirin dolaylı kaynaklan, yalnızca birkaç kişinin istisnai saatlerde kullanılmak üzere emrine verilmiştir. îçgözlem, düşünsel süreçler söz konusu olduğunda bile kullanılan bey­lik bir sözcük oldu; duygular için kullanıldığında ise çok daha az gü­venilir, çünkü bir fikir ya da imgeye göre bir duygu, dikkatimizi ona yönelttikçe daha fazla kaybolma eğilimindedir. O kaçarken kuyruğu­nun ucundan tutup onu yakalamamız gerekir. Dahası yakalamakta kısmen başarı sağlasak bile hâlâ daha onu nasıl çözümleyeceğimizi bil­miyoruz.
''Gavrilov, Bach'ın müziğine dokunmaktan korkuyor gibidir. Notaya yaklaşımından belli olan, bir tür saygı, aradaki mesafeyi koruma çalışıdır bu; sanki gizlice, neredeyse korkarak, müziğe kendi zaman ya da varlığını vermenin korkusuyla sessizce notaya yaklaşmaktadır. Parmaklarının dokunuşu şaşırtıcı biçimde hassas ve tuşu bırakmakta isteksizdir; yaklaşımı fazla kibardır, bu da, bana göre müziğin olması gerekenden çok uzağında bir sese yol açar. Başka bir deyişle, duyduğum müzik şaşırtıcı bir şekilde hareketsizdir.''
Genç İngiliz sanatçı Marc Quinn, Kuzey Londra'daki Saatchi Koleksiyonu'nda sergilenen, Self adlı heykeli yapabilmek için beş aylık bir süreçte vücudundan dört buçuk litre kan aldırdı. İnsan vücudunda bulunan toplam kan miktarına eşit miktardaki bu kan, sanatçının başının dişçi alçısından yapılmış kalıbına boşaltılarak donduruldu.
Dinginlik: Barnett Newman'dan Vir Heroicus Sublimis
Örneğin resim, kendi mekânına sahip çıkar ve mevcudiyetini kesin bir dille belli eder. Israrcı bir biçimde buradayım diye haykırır ve böyle yaparken de izleyiciden, oradaki sunumunun kat'iliğine konsantre olmasını ve onunla ilişkiye girmesini talep eder. Dahası, resim eşi benzeri olmayan bir fiziksel bütünlüktür; mekanik yeniden üretim çağında bile mevcudiyeti kopya edilemez. Bu tuval, bu boya, bu duvar, bu müze, bu mekân herhangi bir resme nasıl konsantre olacağımızı belirler. Benzer maddesel etkenler diğer görsel sanatlar yapıtlarına verdiğimiz tepkiler için de geçerlidir. Farklı sanat biçimleri özgüllük düşüncesi ile doğal olarak farklı şekillerde uyuşur, ancak görsel sanat konusunda mevcudiyetin büsbütün ağırlığı ile ilgili ayrı bir şey vardır ki bu, resmin ya da aslında heykelin fiziksel örtüsüdür. Ben mevcudiyetin bu ağırlığını, resme ya da heykele verdiğim tepkileri diğerlerinden farklı kılan şeylerden biri olarak görür ve kaçınılmaz olduğunu düşünürüm. Bundan dolayı bir resme bakmanın uyandırdığı duygulanım deneyimini keşfetmek girişimlerim hem fiziksel nesne, yani gerçek maddesellik diye adlandırılabilen şey hem de sanat yapıtının maddeselliği yani benim duygulanım deneyimlerim sayesinde ulaşabildiğim, yapıttaki "sanat" üzerine olacaktır.
Reklam
Ilımlılık: Wordsworth'ten Biz Yedi Kardeşiz
Öyleyse, bir anlamda şiir, yorumlamanın olanaksızlığını dramatize eder ya da başka bir şekilde ifade edersek bir yorumlama ediminin ortak bir anlayışa varmakta nasıl başarısız olduğunu gösterir. Yetişkinin bakış açısından bakıldığında yorumlamak, dış görünüşü var olmakla eşit düzeye getirmek, yaratıcı yaşamlarımızdaki "sanki"leri "gerçek"lerle uyacak biçimde düzeltmek olarak anlaşılır. Ama kız buna karşı koyar ve bunu yaparken de etkin bir biçimde, şairin yaşadığı her günkü dünya ile kendi yaşadığı harikalar dünyası arasındaki kıyaslanamazlık üzerinde diretir. Yaşayanların ve ölülerin dünyasını birleştirip hangisinin nerede başlayıp nerede bittiğini görülmeyen bir sürekliliğe dönüştüren güçlü yineleme içtepisi kıza olağan görünür.
Sayfa 116Kitabı okudu
Berraklık; Glenn Gould'dan Goldberg (1981)
...sanki Gavrilov, Bach'ın müziğine dokunmaktan korkuyor gibidir. Notaya yaklaşımından belli olan, bir tür saygı, aradaki mesafeyi koruma çalışıdır bu; sanki gizlice, neredeyse korkarak, müziğe kendi zaman ya da varlığını vermenin korkusuyla sessizce notaya yaklaşmaktadır. Parmaklarının dokunuşu şaşırtıcı biçimde hassas ve tuşu bırakmakta isteksizdir; yaklaşımı fazla kibardır, bu da, bana göre müziğin olması gerekenden çok uzağında bir sese yol açar. Başka bir deyişle, duyduğum müzik şaşırtıcı bir şekilde hareketsizdir.
Kırılganlık: Hayranlığın mimarisi
Yine de estetiğe olan özel ilginin terk edilmesi ve psikolojinin yükselişi hakkında çok şey söylenebileceğini düşünüyorum; nasıl olduğu henüz tam olarak incelenmemiş bir biçimde, psikanalizle birlikte ve psikanaliz içinde geliştirilmiş öznellik kuramları, psikanaliz öncesinde sanatın sağaltıcı gücünün ne olduğunu öğrenmeye yönelik kapsamlı bir araştırma gereksinimini azaltmıştır. Aydınlanmanın rasyonalize edilmesinde, Tanrının bıraktığı boşluğu bazen sanat ya da estetiğin doldurduğu söylenirken, sanat adına bulunulan insan sınırlarını aşma iddiaları hakkındaki incelemelerin yerini psikanalizin doldurduğu ileri sürülebilir. Eğer durum böyleyse, benim sessiz olanı duyulabilir kılma arzum da Freud'un konuşma tedavileri sırasında duyulabilecek bir karşı-sese dönüşün işareti olarak algılanabilir.
Sayfa 134Kitabı okudu