Sanatın Öyküsü

E. H. Gombrich

Sanatın Öyküsü Posts

You can find Sanatın Öyküsü books, Sanatın Öyküsü quotes and quotes, Sanatın Öyküsü authors, Sanatın Öyküsü reviews and reviews on 1000Kitap.
Ama eğer yeşil çimenler ve mavi gökyüzü üzerine duyduğumuz her şeyi unutmaya çalışır ve dünyaya, başka bir gezegenden keşif gezisi için henüz gelmiş gibi bakarsak, gördüğümüz şeylerin hiç beklenmedik renklerde olabileceğini fark edebiliriz. İşte ressamlar da bazen böyle bir keşif gezisinde olduklarını hissederler.
Sayfa 26
Kitap okunulup bitirildiğinde daha iyi anlaşılıyor bu cümle.
Önsözde de belirttiğim gibi, “Her kuşak, bir yerde, babalarının standartlarına başkaldırır. Her sanat yapıtı, çağdaşlarının önüne sadece yaptıklarıyla değil, aynı zamanda yapmadıklarıyla da çıkar.”
Reklam
“Duygular bazen öylesine güçlü ki, insan çalıştığını farketmiyor bile… ve fırça vuruşları, bir konuşma ya da bir mektuptaki sözcükleri andıran bir sıra ve ilişkiyle birbirini izliyor” Vincent Van Gogh
Kuzey sanatı ile İtalyan sanatı arasındaki bu farklılık uzun yıllar sürdü. Gerçeğe yakın bir tahmin yapmak istiyorsak, eğer bir yapıt, nesnelerin, çiçeklerin, mücevherlerin ya da kumaşların betimlenmesinde mükemmelliğe ulaşmışsa, bunun kuzeyli, olasılıkla Flaman bir sanatçı tarafından yapıldığı; buna karşılık, eğer bir yapıt, güçlü dış hatlar, kusursuz bir perspektif ve mükemmel bir insan vücudu betimlemesine sahipse, bunun bir İtalyan sanatçısı tarafından yapıldığı söylenebilir.
Resim yapmanın aşağılık bir iş olmadığını ilk düşünen ve ressamları esinlenmiş şairlerle aynı kefeye koyanlar Çinlilerdi.
688 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 21 days
Sanat tarihi yazımında kuşkusuz başyapıt sayılabilecek bir eser. “Görsel” Sanat tarihini, tarih öncesinden 20. Yüzyılın ilk yarısının deneysel sanatına kadar dönemlere ayırarak, örnekler üzerinden, her dönemin birbiriyle ilişkisini evrimsel süreç içindeki sürekliliği ile ve her dönemin sanatını etkileyen toplumsal, siyasal, sosyal…vb. etkenleri belirterek anlatıyor. Yazara göre her sanat yapıtını ve dönemini geçmişle ve gelecekle ilişkisi içinde değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla her dönemin sanatını bir önceki dönem ve sonraki döneme etkisi içinde ele almış. Bu bilimsel bakış açısı’da anlatılanların daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Sanat eserlerinin görselleri bolca verilmiş ancak resimlerin çoğu siyah beyaz basılmış, renk incelemesi için ben Google’dan faydalandım, size de tavsiye ederim.
Sanatın Öyküsü
Sanatın ÖyküsüE. H. Gombrich · Remzi Kitabevi · 2017902 okunma
Reklam
Sanatta salt gelişmeden söz etmek olanaksızdır, çünkü bir doğrultudaki her kazanç, başka bir doğrultudaki bir kayıpla dengelenir. Geçmişin sanatını büyük harfle SANAT olarak kabul edersek şimdinin sanatını tehlikeye atmış oluruz. Sanat tarihi, ancak, bunun niçin böyle olmadığını ve sanatçıların değişik durumlara, kurumlara ve kuramlara niçin değişik biçimde cevap verdiklerini belirttiği an bir anlam kazanmaya başlayabilir.
Sayfa 490Kitabı okudu
Eğer 20. Yüzyılı niteleyen bir şey varsa, o da, bütün araçları ve görüşleri deneyebilme özgürlüğüdür. İfadecilik, Kübizm ve İlkelcilik akımları, zaman içinde düzenli bir biçimde ortaya çıkmamış, daha çok sanatçının imgeleminde kesişen ve birbirini etkileyen üç seçenek olmuştur. Önceki yüzyıllarda üslupların birbirini izlediğine bizi inandıran şey belki de, aradan uzun bir zaman geçmiş olmasından ileri gelen bir görme yanılsamasıdır. Bu kitapta ayrıca şunu da gördük; Gotik’le Rönesans, birbiri ardından gelmemişlerdir. Tersine, bu iki akımdan hangisinin başı çektiğini söyleyemeyeceğimiz evreler olmuştur kuşkusuz. Oysa sabırsız okur “cilik, izm” üzerinde her şeyi bilmek ister.
Sayfa 482Kitabı okudu
Sonunda hareket noktamıza döndük. Sanat adı verilebilen bir şey yoktur. Yalnızca sanatçılar vardır, yani biçimleri ve renkleri, tam yerinde oluncaya dek dengeleme gibi şahane doğa vergisine ve aynı zamanda, daha az rastlansa bile, her türlü parçacı çözümü reddedecek öznitelik bütünlüğüne sahip olan, içten bir çalışma için gerekli çile ve eziyeti göğüsleme parası a tüm kolay etkileri ve her türlü yüzeysel başarıları bir kenara iymeye hazır, insanlar vardır ve her dönemde yeni sanatçılar olacağına inanıyoruz. Fakat sanatın yaşayabilmesi, büyük ölçüden biz seyircilere bağlıdır. İlgimiz, anlayışımızla sonucu belirleyebiliriz. Geleneğin ipliğinin kopmaması ve sanatçılara, geçmişimizin kalıtımı olan o değerli inciyi zenginleştirme olanağı vermek için, biz çaba göstermek zorundayız.
Sayfa 474Kitabı okudu
Doğayı yeniden üretme gerekliliğinin, sanatın içsel zorunluluğundan çok, geleneğin bir ürünü olduğunu biliyoruz. Sanatçıya, ona meydan okuyarak zekasını dürtükleyen ve onu olanaksıza ulaşmaya iten o çözülmez sorunu bu gereklilik önermiştir. Ne kadar şaşırtıcı olursa olsun, bu sorunlara bulunan her çözüm, hep başka alanlarda başka sorunlar doğurmuştur ve gençlere, biçimlerden ve renklerden çıkarma yeteneğinde oldukları şeyi gösterebilme fırsatı vermiştir. Nitekim gelenekle bağlarını koparmış olan sanatçı da, çabalarına anlam veren dürtüyü bu geleneğe borçludur. İşte bu nedenle sanatın öyküsünü, her emeğin geleceği haber verdiği ve geçmişi anımsattığı, sürekli bir gelenekler örtüsünün ve değişimin öyküsü olarak anlatmaya çalıştım. Tarihin bundan daha büyüleyici bir yönü yok. Canlı bir zincir, hâlâ günümüz sanatını, piramitler çağının sanatına bağlar. Eski ödevler ortadan kalkınca yerini yenileri almış ve bu yeni ödevler sanatçılara, büyük yapıtların doğmasını sağlayan yönelimi ve hedefi vermiştir.
Sayfa 473Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.