Sanırım Seninle Uzun Uzun Konuşmamız Gereken Bazı Şeyler Var Kürşatcığım
Nora RomiSözler ve Alıntılar
Büyüyü bozmayın
Bazı kadın yazarlar yazılarında ilişkilerin doğallığı için sevgilinin ya da eşin yanında ağda yapmaktan, masmavi yüz maskesiyle dolaşmaktan bahsederler. Ne gerekse...
Geçenlerde, The Marmara'da oturan arkadaşlarımın sevgililerinin yanında tuvalete gidip gidemediklerini, tartıştıkları dedikodusu geldi kulağıma. Gidersin gitmesine de neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulur anlamam. Cesare Pavese'nin çok güzel bir çift lafı var: "insan bir kadını geçindirebilir, onu eğitebilir, yaşatabilir ama eğer onun zarafetinin nasıl oluştuğunu bilirse bu işin tadını kaçırır."
İşte her şeyin özeti bu cümlenin içinde zaten. Ben sevgilimin yanında makyaj yapmayı sevmem. Odadan karşısına giyinmiş ve makyajlı çıkmak isterim. Acaba yanlış mı düşünüyorum. Yoksa daralan eteği ne zorluklarla giydiğimi görmesi aşkımızı mı kuvvetlendirir? Ya da tırnaklarıma oje sürerken ne aptal pozisyonlara girdiğimi görünce beni ne kadar çok sevdiğini mi anlar?
Burada bütün iş estetik pazarlamada. Beni sabah nasıl olsa mak-yajsız, uykudan uyanmış görüyor. Bin kere de görmüştür. Dar etekle de, bol etekle de, eteksiz de görmüştür. Bir şey sakladığım yok. Sadece ona neyi nasıl sunacağıma dikkat ediyorum. Çünkü erkekler de artık buna dikkat ediyor.
Annem diyor ki.
(Ay yeter artık, yine ne diyor annem!) Ama annem üzgün. Beni evden aradı. Ağlamaklı bir sesle dedi ki. "Nora, ööle bööle değil, çok acılar çekiyorum." dedi. Anne ne oldu, dedim. Babamla mı ilgili, dedim. Yoksa bana çocukluğunla ilgili anlatmak istediğin şeyler mi var, dedim. "Yok" dedi. "ikisi de değil. Ben bu yaz nasıl şık bir kadın olacağım? Baksana şu moda- nın haline," dedi. "Banal modası! Iler şey çirkin. Hadi eskiden pop. rock. trash, etnik, egzotik gibi temel kaynaklar vardı. Ama bunlarda hiçbir şey yok," dedi. Oturup kara kara düşünmeye başladık bu iş neden böyle oldu diye. Ve birden annem dedi ki, "Nora, bu bir duraklama devri ve stilistlerin imajinasyon tembeliğinden kaynaklanıyor." Ve böylece una kız bir sorunu daha halletmiş olmanın huzuru ile alışverişe çıkmaya karar verdik.
• Allahın salı akşamı Yeşilköy'de bile yemek için yer bulamıyorsunuz. Hasan, Ogün... Hiçbirinde yer yok. Bir de insanlarda para yok diyorlar. 15 dakika bekledik ve tanıdık garson sayesinde Hasan'da Efes Pilsenli basketbolcuların yanındaki masada yer bulduk.
(1.92'lik erkeğim kendisinden daha uzun kişilerle aynı yerde olmaktan rahatsız oldu. Bir daha sefere rezervasyon yapmadan müşterilerin boylarını öğrenmek zorundayım.)
Bana karnaval gerek
Düşünsenize bir gece için maskeler takıp, vücudu örten kukuletalı mantolar giyeceksiniz. Bir gece boyunca kimse sizi tanımayacak, siz kimseyi tanımayacaksınız. Ne yüzünüzün ifadesi, ne vücudunuzun hatları, ne de ellerinizin yapısı görünecek. Kimsenin görünmeyecek. Sevgilinizi, kocanızı, en yakın arkadaşınızı bile tanımayacaksınız. Ne vicdan azabı, ne suçluluk duygusu, ne utangaçlık. ne huzursuzluk ne de monotonluk olacak. Aşıklar karnavalı sevmez ama o gece aşkları unutacaksınız. Hatta cinsiyetinizi... Sadece bir gece için, düşünürken bile çekindiğiniz şeyleri gerçekleştirme imkanınız olacak.
Yetkililerden rica ediyorum: Bir gece bir karnaval yapın ya!
Ben kadınların ve kadın yazarların soyadına niye bu kadar taktıklarını anlamıyorum. Bir kere iki soyadı uzun iş. Kadın adına en çok hangisi uyuyorsa onu kullansın. Nora Koçonçonyo Cicivreci oğlu olduğumu düşünebiliyor musunuz? Bana kimse davetiye yazmayı düşünmezdi sanırım.
Dayanamıyorum sonra düşüyorum
Zayıflayınca "Aa, kilo almışsın!", şişmanlayınca "Aa, kilo vermişsin!" diyenler. Acaba beni nasıl görmek istediklerini mi söylemeye çalışıyorlar?
Sanırım gerçekten hem kadınları hem erkekleri etkileyen kadınlar en dekolte kıyafetin içinde bile bakışları ve tavırlarıyla içindeki erkeksi yanı gösterebilen kadınlar!
Efendim, beni mi çağırdığınız!!!