Nihat Genç sertliğinde bir kitap. Kendine has üslubuyla tarikatlar , din ve toplumu köşe yazısı tadıyla inceleyip anlatmış. Okuması çok keyifli olsa da kitapta daha önce duymadığınız şeyler duyacaksınız , büyük bilgiler öğreneceksiniz desem yalan olur fakat bu demek değildir ki kitap size bir şey katmayacak.
Nihat bey kendi din anlayışını Ahilik çerçevesinde sunup detaylıca anlatıyor. Bu çerçevede ibadetin iş haline getirilmesine şiddetle karşı çıkarken (haklı olarak) işin ibadet haline getirilmesi gerektiğini savunuyor ve sayfalarca açıklayarak anlatıyor.Tarikatların rabıta anlayışını uzun sayfalarca yeriyor , buna çanak tutan kurumları (başta diyaneti tabiki) uzun uzun eleştiriyor. İlerleyen sayfalarda ise tabiri caizse bazı medya maskotlarını (sözde gazeteciler, yazarlar) hedef alıyor.
Başta da belirttiğim gibi kitabın vurucu noktası Nihat beyin kendine has üslubuyla akıcı bir şekilde kitabı bize sunması. Her yerde ve zamanda rahatlıkla okunabilecek bir kitap.
Fatih Sultan Mehmet Han bu tarikatların zaviyelerine, tekkelerine, arazilerine el koydu, ellerinden aldı. Sonra gelen II. Beyazıt arazileri tekrar iade etti; bu yüzden II. Beyazıt'ı çok severler. Fatih, II. Mahmut ve Atatürk'ü hiç sevmezler ancak II. Mahmut ve Atatürk'e küfür edecek gücü bulurlar ama Fatih'in mallarını ellerinden aldığını, müritleri duyar diye korkudan ağızlarını açıp söylemezler.
Dokuzuncu ve onuncu asırda, mesela Nakşi ve kollarıyla uyuşturulmuş Türkler ‘savaşçılıklarını’ kaybeder. Batılı tarihçilerin ortak fikridir bu: Türklerin Moğollara defalarca yenilmesinin sebebi; Nakşi gibi beleşçi, asalak, uyuşturucu tarikatlardır.
Hangi ahlak, hangi dinden olursa olsun yorulmamış insanlarla hiç konuşulmuyor; dostluk, kardeşlik hiç kurulmuyor; terlememiş insanların dinine, imanına, ahlakına hiç güvenilmiyor.
Dinimizi hâlâ getirip getirip boş beleş, yağma talan vakıf, atalet ve miskinliğin içine sokuyoruz. Dinimizi hâlâ çalışmaktan, üretmekten, meslekten, tarladan, atölyeden, fabrikadan uzak tutuyoruz çünkü beleşi, verilmişi, hazırı, böylesi daha kolay!