Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem

Ersin Özdil

Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem Gönderileri

Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem kitaplarını, Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem sözleri ve alıntılarını, Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem yazarlarını, Sarayını Terkeden Hükümdar İbrahim Bin Ethem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kürt kökeninden gelenlerin ise Nevruz’u şu sebeple kutladıklarını öğrendim. Cemşid’i öldüren Dahhak; zalimliğiyle tanınan, İran ve Turan tahtına oturan beşinci hükümdardır. Efsaneye göre; zulmü ve kötülüğü seven, Dahhak’ın hastalanmış. Dönemin hekimleri buna çare bulamamışlar. Günün birinde şeytan, hekim kılığına girmiş ve Hükümdar Dahhak’a, “ Çarenin hastalığın üzerine insan beyni sürmek” olduğunu söylemiş. Bunun üzerine Dahhak, günde iki insan öldürtmüş. Bu zulmü dayanamayan bir vezir, yakalanan iki kişiden her gün birini serbest bırakıp, yerine bir koyun kesip beynini Dahhak’a vermiş. Her gün kaçan insanlar bir bölge de toplanmış, üremiş ve çoğalmış. Daha sonra bu halkın toplanmasında ve Dahhak’ ı mağlup etmesinde Demirci Kawa rol alır. Dahhak’ın hastalığından dolayı, 17 oğlunu kaybetmiş, acılı bir babadır. Bir oğlunu daha almaya geleceklerini bilen Kawa bunu istemez ve Dahhak’ı devirmek için bir plan yapar. Demirci dükkanında silahlar yapar ve bu toplulukla birlikte 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece zalim Dahhak’ın sarayını kuşatıp, onu devirir. O geceyi ateşin etrafında, elden ele meşale tutarak kutlarlar. Bu günü özgürlüğe, mücadeleye ve halka adarlar.
ss. 70-71
Rivayete göre Harut ile Marut, Süleyman Peygamber zamanında, insanoğlunun kötülüklerine dayanamamışlar ve Tanrı’ya insanoğlunu şikayette bulunmuşlar. Allah; - Ben onlara nefis ve şehvet verdim. Size de versem, onlardan daha kötü olursunuz, demiş. Melekler buna çok üzülmüşler “haşa” demişler. Kendilerine bunlar verilse bile asla kötülük yapmayacaklarını söylemişler. Allah, bunun üzerine, her ikisine de nefis ve şehvet duyguları vererek dünyaya erkek olarak yollamış. Zühre adında bir kadına âşık olurlar. Kadın onlara her istediğini yaptırır. Putlar tapmalarını ve secde etmelerini, şarap içmeleri.. Zühre; her şeye rağmen kendini onlara teslim etmez. Son şartı ise “ Her Perşembe günü gecesi nereye gittiklerini?” sorar. Gerçekte Harut ve Marut, melek olduklarından haftada bir İsm-i Azam okuyarak göklere çıkmak ve cuma namazını, semada kılma gibi mecburiyetleri vardır. Kadın ısrar ederek onlarla birlikte semaya çıkar. Rab bu hareketlere çok kızar. En hafif cezayı Zühre’ye verir. Onu yıldız haline sokar ve kadın gökteki Zühre yıldızı yani Çoban yıldızı olur. Harut ile Marut’a da en ağır cezayı verir.
ss. 60-61.
Reklam
Aşk, bu kadar basite indirgenecek bir şey değil zaten... Derindir. İfade edilemez. Mücerret bir kavram, müşahhasa dönüşürse özünü kaybeder. Kelimelere dökülemez.
Sayfa 17