Saraylardaki onca ölümü, idamı, işkenceyi tarih kitaplarından okumak bir şey; roman şeklinde okumak bambaşka bir şey. Fazlı Necip'in kaleme aldığı bu hikaye kabaca tarihsel gerçeklikle uyum sağlıyor elbette yazarın hayal gücüyle süslenen kısımlar var çünkü orada yaşananların gerçeğini belki de hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Taht kavgası denip gecilse de, annenin oğluna, askerin padişahına, ulemanın halkına kıydığı dönemler; filler tepişir iken ezilen çimenler; her dönemde olduğu gibi ezilen halk, ihya olan haşereler... Memleketinin menfaatini unutup kendi menfaatinin peşinde koşanlar, kendi felaketlerine koşarlar.