Kuşku durmadan arzuyu besleyip asla olamayacak için umut biriktirirken, bellekten geçmişin bütün izlerini silmek çok zor. Ölümün en azından somut imgeleri var: mezar, mezar başındaki konuşmalar, belleğin yüzünü tazeleyen çiçekler ve hepsinden önemlisi de zamanla kendi evindeymiş gibi davranan ve yokluğu bildik bir alışkanlığa dönüştüren ölümün o geri alınmazlığını kesin olarak bilmek. Oysa ortadan kaybolmanın hiç sınırı yoktur; sabit durumun tam karşıtıdır.