...bizim yazdığımız insanlar yıkıntılarda oturuyorlardı, savaştan dönmüşlerdi, erkekler de kadınlar da aynı ölçüde yaralanmışlardı, çocuklar bile. Ve bunların gözleri keskindi: görüyorlardı. Hiç dirlik düzenlik içinde yaşamıyorlardı, bulundukları çevre, kendilerinde ve etraflarında olan her şey, cennet mutluluğu içinde değildi ve yazan bizler de, kendimizi, özdeş sayacak kadar, onlara yakın buluyorduk...
Sayfa 9