Seçim ve Demokrasi
Saim SezenSözler ve Alıntılar
Düşünce Özgürlüğü
Aynı özgürlük faşist partilere tanınmalı mıdır ?
Hayır çünkü faşizm doğrudan doğruya demokrasinin düşmanıdır.
Akıl ve bilimin dışında teokratik örgütlenmelere izin verilmeli midir ?
Elbette ki hayır çünkü teokrasi de, düşüncenin ve demokrasinin düşmanıdır.
Hiçbir düşüncenin ayrıcalığı yoktur her düşünce özgürdür.
Halk topluluklarının bir araya gelerek karar almaları pek görülür bir uygulama değildir ancak İsviçre’nin köylerinde bazı kantonlarında hala bu tür uygulamalara rastlanmaktadır.
Düşünce özgürlüğü.
Düşünceleri; yararlı-zararlı, ılımlı-aşırı, meşru-gayrı meşru diye ayırmak yanlıştır.
Zira ayrımları sağlıklı olarak belirlemeye yarayan bir ölçüt yoktur.
Bu nedenle hiçbir düşüncenin içeriğine sınır getirilemez ve düşünce suçu diye bir suç olamaz.
Şunu bilmekte yarar var.
Burjuvazinin çıkarı halkın çıkarının zıttıdır. Halkın egemenliği sadece seçimden seçime gerçekleşir zaten bu süreçte ( basın yayın organları, radyo , televizyon, parti sözcüleri halkın beynini yıkamanın yollarını bulur. )
Burjuva düşüncesi halk egemenliği kuramını çıkarlarına uygun bulmamıştır.
Çünkü toplumun bütün bireylerinin iktidar üzerinde pay sahibi oluşu ve bu sahiplikten doğan haklarını kullanmaları
Onların günlük yaşam koşullarının oluşturduğu farklılaşmaları yasama meclisine sunmaları tehlikesini doğuracaktı
Fakat halk bu bilinçte olmadığı sürece asla haklarını savunamayacaktır .
İktidara duyurulur.
Yürütmenin başta gelen işlevi kanunların uygulanmasıdır. Bir başka deyişle yürütme işlevi denince, ilke olarak hukuk kuralları koyan, hukukun oluşmasını sağlayan bir etkinlik değil, hukukun gerçekleşmesini sağlayan bir etkinliktir.