Seçimle Gelen Krallar

Maurice Duverger

By Number of Pages Seçimle Gelen Krallar Quotes

You can find By Number Of Pages Seçimle Gelen Krallar quotes, by number of pages Seçimle Gelen Krallar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Hükümet gücünün, seçim yolu ile iş başına gelmiş bir tek ada­mın iradesinde toplandığı bütün rejimleri Cumhuriyet­çi Monarşi adı altında birleştirmiyoruz. Bunların ba­zıları gerçekte diktatörlüktür, bunlarda seçim sonuç­ları önceden kararlaştırılmış bir törenden başka bir şey değildir, ne iktidara getirebilir ne de iktidardan düşürebilir, sadece bu iktidara bir meşruiyet cilâsı verir.
Sayfa 11 - Kelebek Yayınları PDF
Yeni Monarşi Sistemi:
Her yerde monarşik bir biçim almaya doğru gidiyor. Veraset yolu ile kral olanların yerini seçim yolundan gelen krallar alıyor. Ama gene de bunları birbirine karıştırmamak gerek. Hükümet gücünün, seçim yolu ile iş başına gelmiş bir tek ada­ mın iradesinde toplandığı bütün rejimleri Cumhuriyet­çi Monarşi adı altında birleştirmiyoruz. Bunların ba­ zıları gerçekte diktatörlüktür, bunlarda seçim sonuç­ları önceden kararlaştırılmış bir törenden başka bir şey değildir, ne iktidara getirebilir ne de iktidardan düşürebilir, sadece bu iktidara bir meşruiyet cilâsı verir.
Reklam
Cumhuriyetçi monarşinin kökleri eski çağlara da­ yanır. İsa’dan önce 31 ile 27 yılları arasında Oktav’ ın Roma Cumhuriyetinin başlıca yüksek görevlerini bir elde toplayıp bunları koruması ve kendisinden sonra gelenlerin de onu taklit etmeleri cumhuriyetçi monarşi sisteminin doğuşudur.
ABD'nin kuruluşundaki cumhuriyetçi monarşi örneği:
Bağımsızlık Bildirgesindeki fikirlerin man­tığı geleneksel bir monarşiye karşı düşüyordu, öte yandan 1787 Anayasasını yapan büyük burjuvalar faz­la Cumhuriyetçi bir Cumhuriyetin kurulmasından endişe duyuyorlar bu Cumhuriyetin, mal sahibi olmayan­ların eline geçmesinden korkuyorlardı. Bunun üze­rine bir cumhuriyetçi kral olan Başkanlık sistemini kurdular ve başkanlık seçiminin de halka fazla inme­mesine dikkat ettiler. Tek dereceli genel seçime do­laylı bir seçim sistemini tercih ettiler, çünkü bu sis­ tem her Devlete, kendi başkan seçmenlerini atama yöntemini saptamak olanağını sağlıyordu.
De Gaulle’ün duyguları belki mo­ narşiye dönüktü. «Bin yılda Fransayı kuran kırk krala» şüphesiz derin saygısı vardı. Kendisi de boyu ile po­şu ile bir kral soyunun kurucusu olabilirdi. Ama De Gaulle artık bu çağda meşrutiyetin verasete ya da kutsal törenlere değil millet oyuna dayandığını bili­ yordu.
Avrupadaki benzerleri ile karşılaştırıldığı zaman Fran­sız sağının en büyük özelliği, bölünmüş olmaktan fazla her bölümün içindeki disiplinsizliktir. De Gaulle ise bölünenleri bir demet halinde birleştirmiş ve bun­ların hepsini katı bir disipline bağlanmıştır. Böylece Fransa’da, Ingiltere’deki tutucu parti veya Almanya’ baki hristiyan demokratlara benzer bir siyasal gücün doğduğunu görürüz ancak bu güç Ingiltere veya Al­manya’daki benzerlerinin yerleşmişliğinden, militan­ larından ve örgütünden yoksundur. Bu güç cumhuri­yetçi monarşinin ana temellerinden biridir ve Ingilte­re’de başbakanın teklif ettiği tasarıları Parlamento nasıl kabul ederse, Fransa’da başkanın sunacağı ta­sarıların da kabul edilmesini güvenle sağlar.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.