Eğer bir toplumda yeni bir servet kaynağı gelişirse, eğer bilginin pratik önemi artarsa, eğer yeni bir fikir akımı yaygınlaşırsa, mevcut olan din çöküp yenisi doğarsa o zaman, bunlarla birlikte yönetici sınıflarda çatlaklar meydana gelir.
Parlementer sistemlerde yöneticiyi belirleyen kesim halk gibi görünse de aslında kimin neyi seçtiğinin bir önemi yoktur, siyasal partiler miras yoluyla geçen mülk hakkını savunmak için muhalefet ve iktidarlık yaparlar.
Devrimler toplumun üst katmanlarında artık onları iktidarda tutmaya el veren tortulara sahip olmayan ya da kaba güç kullanmaktan çekinen , çökmeye yüz tutmuş öğelerin ya sınıf dolaşımında bir yavaşlama, ya da başka nedenler yüzünden birikmesiyle gerçekleşir. Buna karşılık toplumların alt katmanlarındaki hükümet etme işlevlerini kullanmaya uygun üstün nitelikte öğeler ön plana çıkmaktadır.
1939 a kadar ulusal gelirin sendika baskısıyla olsun, bütçe değişimleri ile olsun halk yığınına yararları hiç olmamış denecek kadar azdır. Ortaya çıkan genel dağıtım örgüsü; yüzde onluk kısmın ulusal gelirin yarısı, diğer kalan yüzde doksanın ise ulusal gelirin diğer yarısını alması gibidir.
Modern demokrasilerde, küçük bir azınlığın servete ve üretim kaynaklarına sahipliği ile halk yığınının oy hakkı sayesinde siyasal iktidara sahip olması arasında potansiyel bir karşıtlık bulunmaktadır.
Burjuva gelişim süresince, siyasal iktisatçılardan ve faydacı filozoflardan güçlü ideolojik destek aldı, bu sayede kademe kademe eğitimi, siyaseti ve orduyu ele geçirmeyi başardı