Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçme Yazılar

Sigmund Freud

Seçme Yazılar Gönderileri

Seçme Yazılar kitaplarını, Seçme Yazılar sözleri ve alıntılarını, Seçme Yazılar yazarlarını, Seçme Yazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilindışı zihinsel hayatımızın yönettiği şeyler bilincimize ne kadar da yabancı!
Bireyin içgüdülerinden kaynaklanan taleplerini toplumun talepleriyle karşılaması ve bu taleplerle uzlaşması çok zordur.
Reklam
Ancak günahın derinliklerine inen bir insan ahlâki konuların doruğuna erişebilir.
Erkekte Oedipus kompleksinin etkisinden geriye onların kadınlara yönelik tutumlarındaki belli bir miktar küçümseme kalır. Onlar kadınlara hadım edilmiş olarak bakarlar. Olağanüstü vakalarda bu onların nesne seçiminde bir kısıtlamaya ve eğer bu organik faktörlerle desteklenirse homoseksüelliğe yol açar.
Ego için ölüm maskülin (erkeğe özgü) dileğin fantezisinin bir tatminidir ve aynı zamanda mazoşistik bir tatmindir; süper-ego için o cezayla ilgili bir tatmindir -yani sadistik bir tatmin. İkisi de, ego ve süper-ego da bana rolünü sürdürür.
Reklam
Oedipus Kompleksi
Eklenecek yeni bir şey daha var: Yani her şeye rağmen babayla özdeşleşme sonunda kendine egoda kalıcı bir yer edinir. O egoya kabul edilir ancak kendini orada egonun geri kalan içeriğinin aksine ayrı bir temsilci olarak yerleştirir. Öyleyse biz ona süper-ego adını veririz ve ona ebeveynlerin etkisinin varisine en önemli fonksiyonları atfederiz. Eğer baba zor, sert ve zalime süper-ego bu özellikleri ondan alır ve egoyla onun arasındaki ilişkilerde bastırılması gereken pasiflik tekrar oluşturulur. Süper-ego sadistik hale ego ise mazoşistik hale gelir -yani dipte feminen bir şekilde pasif. Kendini kısmen kadere bir kurban olarak sunan egoda ceza için büyük bir ihtiyaç gelişir ve kısmen de süper-egonun (suçluluk duygusu şeklinde) kötü muamelesinden tatmin olur. Çünkü her ceza ve böyle babaya yönelik eski pasif tutumun gerçekleşmesi sonuç olarak hadım edilmedir. Kader bile son çare olarak sadece babanın sonradan olan bir yansımasıdır.
Gene de içgüdüsel istekleriyle bunlara karşı koyan içe dönük kısıtlamalar arasındaki denge (bunlara ek olarak da kullanabileceği diğer kutsama yöntemleri) Dostoyevski'yi içgüdüleriyle hareket eden kişiler arasına koymayı zorunlu kılar. Ama onun bu yeri, daha önce de söylediğimiz gibi bazı koşullar içinde kaçınılmaz olmayan ama egonun üstesinden gelmesi gereken karmaşıklığın çoğaldığı oranda daha kolaylıkla oluşan nevrozun varlığıyla belirsizleşir. Çünkü nevroz, egonun bütünleştirmede gösterdiği başarısızlığın ve bunu yapmaya çalışırken kendi bütünlüğünü kaybettiğinin belirtisidir.
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.