Evlerimizin balkonlarında civciv beslerdik. Pazarlarda ve sokak aralarında
satılan civcivlerden beş-altı tane satın alır, yazın evlerin balkonlarında,kışınsa odada kuytu bir köşede yetiştirmeye çalışırdık.
Bizim mahallenin kızları vardı. Herkes onları neredeyse kardeşi gibi görür, diğer mahalle delikanlılarından korumaya çalışırdık. Arada birimiz birine âşık olur, diğerlerimiz daha da sahiplenirdik bizim mahallenin kızını,bacımızı.
İhtilali gerçekleştirenler ise adil olduklarından dem vurup, utanmadan “Soldan ne kadar adam astıysak sağdan da o kadar astık,” diyerek, erdemlerini ve adalet duygularının ne kadar eşit olduğunu dile getiriyorlardı.