"Selânik ! ‘ diye mırıldandı Ulu Hakan ! ‘Durum bu kadar vahim ha ! Siz de beni buradan götürmek istersiniz. Gelmeyeceğim ! Kaderim neyse , Mevlâm bana neyi layık kılarsa onu görürüm. Şu vatan toprağında , Selânik’te onca ehl-i islâm var, o kadar halk var, onların başına gelecek olan neyse benim de başıma gelir, ne gam ! Bana da bir silah verin ! Ben de o silahla çıkar, askerle birlikte müdafaada bulunurum. Ölürsem de şehit olurum..."