Evladım! bilesin ki biz sufi değiliz. Tarikat ehli yada molla değiliz. Âlim yada meşayih de değiliz. Şeyh, hiç değiliz... Biz aşığız... Melamet eriyiz! Yolumuzun edebi melamettir, melamettir.
Anladım ki, insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar, onlar hayatımızdalar, göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlardır!
Dediler:
"Ey Şems, Kader nedir?"
Dedim:
"Kader; yolun tamamı değil, sadece yol ayrımlarını verir.
Güzergah bellidir. Ama bütün dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Öyleyse, ne hayatın hâkimisin ne de hayat karşısında çaresizsin.
Bir anlamda, zahirde muhtar,
hakikatte mecbursun."
Öyleyse kader kaçınılmaz olan değil beklenmeyendir.
Her insan, kendinin kaderidir. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın...