Harekete geçemeyen, kendisini bir erkeğe bağımlı kılan, mücadele etmeyen kadınlar sadece masallarda kalmamış, modern külkedileri olarak bugün hala yaşamlarına devam etmektedir.
Toplumsal cinsiyet bağlamında , kadının erkekle eşitliği anne rahmine düştüğü andan cinsiyetin belirlendiği zamana kadardır. Çünkü her birey anne karnına düştüğünde ‘bebek’ iken , cinsiyeti belli olduğunda ‘’kız bebek’’ ya da ‘’erkek bebek’’ olarak anılır.
Toplumlar genellikle kadına pasif, bağımlı, şefkatli, merhametli, duygusal, besleyici, duyarlı ola gibi roller; erkeğe aktif , bağımsız, akılcı, üstünlük kuran, saldırgan, hırslı, rekabetçi olma gibi roller yüklemiştir.
Toplumsal cinsiyet......
Doğumdan itibaren pembe rengin dişiliğe, mavinin ise erkekliğe uygun görülmesiyle başlayan bu eşitsiz bölüşüm, sonraki yıllarda da davranış kalıpları, oyuncak / meslek hatta eş seçiminde bile kendini göstermektedir.