beni gömdük
allahından bulanlar oldu
acaipti
olmadık şey diye söylenenmiş birileri birtakım şirinler köylerinde ağladı
başım omuzlandı
alnımda birtakım
uykululuk şeyleriyle
ölüm çözemez bir şeyleri
yalnızca bir tat verir
seni kırdın
allah cüzzam ve termal gibi kelimeler
güneşin batışı, karganın ötüşü gibi sıradanlık belirtti
orada kesik kesik ama tutarlı boş dünya perspektifinden
bir bakışta yürüyenler, ellerinde bir şeyler ve bir şey olanları
bir bakışta yere düşen meyveler toplanırken ışık ve gölge oyunları, ve orada bir fanus
ellerin uyuştu
parmağını saydın
hiçbir şey yaşayamazsın seni uzaktan seyrettiler
eller eller, bir başkaları
öyle bakma'n eksik, beni bırakma'n, gitme'n
orada her şey mutlaka net görünür
gitme'n
külçeyle tartımsız, değerli köpekler gibi o bir güçlü olmaktır
süren
siz büyüdünüz, ben her küçük adımsızlık deneyinden akla çıktım
aklımı erdiren deneyim, çelimli eller, bakmak
Hiç gitmediğim küçük yerler aklımda bitiyor.
bak benim sırtımdan düşmüş olanlara bir
Hiç gitmediğim küçük yerler aklımda bitiyor.
içindeydi ve söz vermiştin başından geçenleri
içerden bir şeylerin yanmasını kokladın
kaskatı ve ıkınan.
istenmeyen, sakin
kumsal değil apaçık bir şehir
iki omuz bağlı
teller, camiler ve ben bağlıyım
Sizler birkaç parmak uzaktaydınız
ben uzaktayım.
Akmayacak cinsten yaşlar diyordu Tarancı
Bir elim havada gezerken
eskitilmiş ve atılmış bir diz kapağı gördüm