Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı bedenimizde kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o iktidarın da yok olduğu zamanlardır ki onun yerine geçen etkili bir sessizlik, en şiddetli acı gözyaşlarından daha yakıcıdır...
"Ruhu boğmaya, hayat ateşini söndürmeye çalışan o gözyaşları, dünyadaki tek keder sığınağı olan bu insanlık ve göğsüne nasıl bir bolluk, nasıl bir incelik akıyordu."