Matbuatta Mehmet Akif 1936-1940

Sessiz Yaşadım

İsmail Kara

Sessiz Yaşadım Quotes

You can find Sessiz Yaşadım quotes, Sessiz Yaşadım book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Başımda bir kasırga esiyor, hafızam darmadağınık. Gözlerimden yaş akmıyor. İçimde hıçkırmak ihtiyacı var, hıçkıramıyorum.
Sayfa 149 - K. Feyzi OzanKitabı okudu
Âkif sessiz ölmüştü. Hastalanıp Mısır'dan Istanbul'a döndüğünde geç farkedilmişti. Fark edildiğinde de pek bir şey değişmemişti. Bu garip adam hasta yatağında dalgın gözlerle mübtelâsı olduğu İstanbul'u seyrederken kim bilir neler geçirmişti içinden... Pek merak edeni olmamıştı... Sevenleri hep olmuş ama, suçlayanların suçlayıcı nazarları, kelâmları bu muhabbeti gölgelemişti sanki... Vefatında -muhtemelen böyle bir şey istemezdi zaten- devlet töreni yapılmamıştı. Sıradan, fakir, gariban bir adam gibi derme çatma bir tabutla hamalların omzunda hastaneden Beyazıt Camii'ne getirilmiş, o esnada çevreden bulunan bir Türk bayrağıyla tabutu örtülmüş, sonra bir yerlerden Kâbe örtüsü gelmiş, o da tabutun baş kısmına itina ile yerleştirilmiş, birden nereden çıkageldikleri belli olmayan her sınıftan halk ve kalabalık bir üniversite kitlesinin elleri üzerinde nașı Edirnekapı mezarlığına taşınmıştı. ... Akif...sessiz göçmüştü koca şair. Özlediği o uzak beldeye, taa ezelden aşinası O dosta sessizce gitmişti: Her şey eninde sonunda sessizdir zaten, değil mi?...
Reklam
Rahmetle anılmak... Ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir?
Sayfa 730Kitabı okudu
Zararı yok, bazen bütün bir memleketi birkaç adamın vefası temsil eder. Peyami Safa
Halil Rüşdi
Bir Âkifimiz var idi, eyvâh, o da gitti; Gitti ebediyyen aradan.. mâtemi kaldı. Âfâk-ı edeb yandı da hicrânla bunaldı. Namı yaşar elbet: Var anın bir Safahat'ı; Bir ölmez eser milletin âğuşuna attı; Hem namını, hem şiîrini tebcille yaşattı.
Sayfa 610Kitabı okudu
Reklam
Kendim için
Şu serilmiş görünen gölgeme imrenmedeyim: Ne saadet! Hani? Ondan bile mahrumum ben! Daha yıllarca, eminim ki, hayatın yükünü Dizlerim titreyerek çekmeğe mahkûmum ben! Çöz de artık yükümün kördüğüm olmuş bağını Bana çok görme ilâhî, bir avuç toprağını! M. Akif Ersoy
Sayfa 121Kitabı okudu
MIsır'da Akif'in en büyük dostu Abbas Halim Paşa'ydı. O vefat ettiğinde "Canan niçin gittin?" demekten kendini alamayan üstad, ondan sonra Mısır'da duramayacağını anlamış ve dönmek üzere hazırlanmaya başlamıştı. (Beşir Ayvazoglu arsivi)
Mehmet Akif'in cenazesi ile ilgili bir hatıra
Büyük vatan şairimizin ahrete irtihalinde, onun azameti karşısında naçiz sayılacak hizmetimizi sırf duyduğum hürmet ve sevgi hisleriyle kaleme almaktayım; kusura bakılmasın. Muhterem Mehmet Åkif'in son günlerini anavatanında geçirmek arzusu ile Ístanbul'a geldiğini ve Mısır Oteli'nde kaldığını duymuştum. Otelinde ziyarete gidemeyişim, bende büyük
Sayfa 718Kitabı okudu
Tam işsiz kaldığı zamanda ölü ozanın çok sevgili arkadaşlarından biri ölmüştü. Daha baytar olmadan önce, tanıştığı bu adamla Âkif arasında eskiden şöyle bir anlaşma olmuştu. "Hangimiz önce ölürsek kalan ötekinin çoluğuna çocuğuna ölünciye kadar bakacak". Sözünün tam eri olan Akif, ölen arkadaşının kalabalık yuvasını yanına aldı. Yiyeceğinden, giyeceğinden bir parçasını da onlara ayırdı. Kanıyan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerimn, çifte yerim; Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım, Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım. diyen görgülü adamın yazılarile yaşayışı hemen birbirinin tıpkısıdır. Çünkü, her yazıcının eserleri yaşayışına uymaz. Çok zaman bakarsınız kitaplarında her zaman doğruluğu, yurda bağlılığı anlatan birisi hiç te söylediği gibi olmıyabilir. Âkif'in ise, dürüstlüğü yüzünden belli olurdu. Açık alnını süsliyen derin çizgilerin büyük bir varlığın izleri olduğunu her gören kolayca anlıyabilirdi.
Sayfa 145 - Hulusi dosdoğruKitabı okudu
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.